Sarı Mantolu Kız 2

10 4 2
                                    

Dewankeeeeee

"Neden?" dedi "sadece bakacağım"
"Hayır" yine bakışları mahzunlaşmış hâlâ elimin altında duran elini yavaşça çekmişti.
Durumu toplamaya çalıştım
"Yani daha bitmedi tamamlarsam veririm" gülümsedi.
"Tamam nasıl olsa okuyacağım değil mi?" kafa salladım ve pencereye tekrar döndüm eğer biraz daha baksaydım yanlış anlayabilirdi.
İsmini öğrenmem lazımdı ama nerden ve bu büyük bir sorundu..
Belki de bana göre...

Birkaç gün sonra yemekhane de arkadaşlarla oturuyorduk. Yan masaya birileri geldiğinde kafamı oraya çevirdim biliyordum aslında..
Anlamıştım sarı mantosundan...
Bir süre oturdular öyle arkadaşlarıma donemiyordum aklım ondaydi ve ne konuştuklarını nedensizce merak ediyordum..
Yemekhane kapısından bir ses gelmişti
"Meltem! Buraya bi gelir misin?"
Sarı Mantolu ayağa kalkıp ona doğru gitti. Adını da öğrenmiştim bunun sevinciyle hafif bir gülümseme aldı yüzümü
Meltem.. ismi gibiydi zaten...

Öyleydi işte ne sevdiğimi söyleyebildim ona ne de şiirlerimi okutabildim. Yapamadım, korkudan mı heyecandan mı bilmem olmadı..
Ben düşünürken kaldığım evin caddesine gelmiştim bile. Karşı da kaza olmuştu anlaşılan iki araba ve ortasında kafası kanayan genç bir kadın...

Yanlarına gitmek istedim neden bilmem merak ettim sanırım. Polislerin çevirdiği yerden o tarafa baktım.

Bu.. o muydu?
Benziyordu, oydu sanki.
Kimi olayı telefonla çekerken kimiyse sadece bakmakla yetiniyordu.
Polislerin ordakileri uzaklaştırma çabası ve kadına ne olduğunu inceleyen sağlık görevlisinin sesiyle kendime geldim.
"Meltem Kaya.. Otopsi için hastaneye kaldırılabilir.."

Söyleneni idrak edemiyordum böylemi olacaktı? Böyle bitemezdi daha şiir defterimi vermedim ona..
Daha sevdiğimi söyleyemedim...

Siyah bir torbanın içinde ambulansa alınan cesedin arkasından bakakaldım..

Gözümden yaşlar sessizce süzülürken fısıldadım;
"Seni seviyorum sarı mantolu kız..."

______________________________
Galiba onuncu sınıfın birinci döneminde yazdigim bişey olay çabuk gelişmiş olabilir çünkü hocamız çok uzun olmasın demişti..
Neyse nasıl olmuş?

ŞİİR FALAN...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin