Bölüm 4~

851 30 3
                                    

''Neyse kafanı yorma onuda yakında göreceğiz.Bileğindeki ve ayağındaki ipleri çıkartacağım kaçmaya çalışma çünkü yapamazsın.Burası evimdeki en gizli yer.Kapı ise çok sağlam kırabileceğin ya da açabileceğin bir şey yok ben çıkabilirsin diyene kadar burdasın.''dedi ve bileklerimdeki iplerden kurtuldum.Şimdi hayatım gerçekten bok olmuştu.Çaresizliğin en dibindeydim kaçabilecek ne güce sahiptim ne de gerekli malzemelere.Bu oda gerçekten çok soğuktu.Stresten ellerim dahada soğuyordu.Doğukan odadan çıkmak için yeltendiğinde ;

''Battaniye ya da yemek vermeyi planlamıyorsun galiba''dedim çaresiz bir şekilde.

''Hayır düşünmüyorum.''

Sadece çaresizlik değil bombokluğunda dibine vurmuştum.Oturduğum yerden ayağı kalkıp duvarı tekmelemeye çalışıyordum.Hem ağlıyor hem bağırıyordum.

''Sesimi duyan yok mu!''ağlamaktan ve bağırmaktan yorulmuş,nefesim kesilmişti.Neden ağlıyordum ki?Doğa herkese haber vermiştir.Hatta aramaya bile başlamışlardır.Bu düşünce hafif bir gülümseme yarattı suratımda.Acı bir gülümseme.Ama fazla uzun sürmedi.Belkide beni hayatlarını tehlikeye atıcak kadar sevmiyorlardı.Ne saçmalıyorum biz birbirimiz için canımızı bile verirdik.Tam iyi bir şey düşünce aklımdan geçerken olumsuzu getirerek pskolojimi bozuyordum.Odada duran iki sandalyeden birini alıp duvara fırlattım ve yine gözyaşlarımla boğuldum.Fazla ağlamayan biri olarak şuan ağlamam garip geliyordu.Zeminin o buz kesen soğukluğuna uzanarak ağlamaya devam ettim.Bağırarak değil,içimde tutmaya çalışarak.Birden kapı açıldı.

''Sandığın kadar da kötü değilim.'' dedi elindeki battaniyeyi fırlatarak.

''Hayır sandığımdan da kötüsün''

Uyandığımda bunların kabus olmasını umarak uyanmıştım.Ama değildi.Bağırıyordum kendime.Çığlıklarımı kimse duymuyordu.Haykırıyordum ama her şey sessizce patlıyordu içimde.

''Günaydın kırmızı kafa''kafamı çevirdiğimde Doğukan sandalyede oturmuş beni seğrediyordu.

''Şimdide sapıklığamı başladın.''

''Aptal arkadaşların polise haber vermiş.Herkesin evi aranıyor.Müdürün yalanı ortaya çıktı.Müdürümüz benim yaptığımı ağzından kaçırıvermiş.Bu yüzden kaçacağız.''

''Tüm grubunla kaçta hepinizi ayrı ayrı yakalamakla uğraşmasınlar.Toptan temizlik olsun.''dedim.

''O kadar kolay değil canım.Sadece sen,ben ve birkaç adamlarımla kaçacağız.Gittiğimizde yerde bizi misafir edecekler.İsteyerek gelmiyeceğini bildiğim için bunu yapmak zorundayım.''

''Neyi''dediğimde ayağı kalkıp odanın ondan uzak kısmına doğru,ona bakarak yürümeye başladım.Ayağı kalktı,yakınlaştı ve daha sonrasını hatırlamıyorum en son hatırladığım birinin beni tuttuğu olmuştu.

☼ ☼ ☼ ☼ ☼ ☼ ☼ ☼

Gözümü açtığımda arabadaydım.Elim koltuğumla kelepçeliydi.

''Sen ciddi misin '' Uslu dur dese de dururdum.Bu bomboş yolda yardım isteyebilceğim ,kaçabileceğim hiçbir yer yoktu.

''Nereye gidiyoruz''dedim.

''Uzak bir yer değil.Dayımın evine gidiyoruz.''

''Bence barış sağlayabiliriz''dedim şakayla karışık bir biçimde.Ama suratında ne bir gülümseme ne de gülümsemeye benzer birşey vardı.Şimdi o hiç sevmediğim okulu bile özlemiştim.Hayır yanılıyordum kesinlikle özlemedim.Uzun süredir yemek yemediğim için başım dönüyordu.Aslında normal sağlıklı bir insan olsam biraz daha dayanabilirdim.Ama hastalığımdan dolayı etkileniyordum.Ortostatik hipotansiyon.Aç kalınca,ayakta fazla bekleyince,ani hareketlerde bayılabileceğin bir hastalık.Kesinlikle berbat.Daha fazla dayanamıyacak olduğumu anlayınca Doğukan'a söylemeye karar verdim.

İki GrupHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin