Summer
Koşarak sınıftan uzaklaştım bizim kaderimizdi heral de platonik olmak...
Her zaman iyi hissettiğim yere gitmeli ve bol bol ağlamalıydım hızla koştum ve sınıftan çıktım aşağı indiğimde bir taksi durdurdum ve bindim...
Geldiğim yer bir uçurum kenarıydı. Buradaki manzara beni her zaman rahatlatırdı zaten...
Sonra ağlamaya başladım neden bu kadar güçsüzdüm ki??
güçlü durmalıydım...
sonra birden yanımda bir hareketlilik hissettim.
Başımı çevirdiğimde john beklediğim son kişiydi...
''git buradan!''
Sesim güçlü çıkmıştı şuan ki ruh halimden beklenemeyeceği kadar güçlü...
''hayır''
Düz bir tonda sarfettiği cümleler beni daha çok sinir etmişti...
''git diyorum git!''
''biliyormusun senden hoşlanıyorum hemde çok''
''sana inanmıyorum beni sevgilin olarak düşünemiyorsun bile!''
Avuç içini alnına yasladı
''SENİ SEVİYORUM SUMMER!!''
Yıllardır bu cevabı bekliyormuş gibi öptüm onu hiç bırakmamak üzere...
...
'' vay canına civarda hiç ev yok neden böyle bir yer seçtiğinizi sorabilirmiyim?''
Aslında sergai'nin evi olduğu için ona sormalısın demek gelsede kendimi tuttum. Evet güçlerimi ilk keşvettiğimde onların yanına geçmiştik ve şuan ken'i akşam yemeğine davet ettim...
'' bilmem biraz sessizliğe ihtiyacımız vardır belki ne dersin?''
''altı kişinin bir arada kaldığı yerde sessizlik arıyorsun yanlış mı anladım?''
Güldüm. Bazen çok zeki olabiliyordu...
'' peki neden sergai ,mark ve john sizde kalıyor?''
bıkkınca nefesimi üfledim...
''aslında biz onlarda kalıyoruz desem?''
birden şaşırdı.
''nasıl yani?''
''başka soru sormasan?''
sakince kafa salladı.
''hımm gözetleniyoruz desem?''
şaşırdım. Nasıl gözetleniyoruz?
''hı?''
''sergai pencereden bize bakıyor ve uzakta olmasa bir an bizi duyduğunu bile düşünebilirim''
birden gerildim. Zaten duyuyordu ama ken'in bunu bilmesine gerek yok değilmi?
''ahh evet fazla belli oluyor değilmi?''
iğnelercesine sarfettiğim bu cümlelerden sonra sergai ne yaptığını fark ederek içeri girdi bende derin bir nefes aldım...
''katrin,fazla garip davranmıyor musun sence?''
''hayır,sana öyle gelmiştir hadi içeri girelim?''
''tamam''
içeri girdiğimizde herkez salondaydı. Ve ortada derin bir sohbet hakimdi. Mark sürekli kıkırdıyor,sergai sürekli elini saçlarına atıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hedef ( kehanet serisi-1)
Fantasybüyük bir savaş olacak... Sergai babasını geri getirmesi lazım ama bir cadıya ihtiyacı var... Katrin Sergai'nin amacını öğrendiği zaman neler olacak? yardım mı edecek? yoksa terk mi edecek? peki ya savaş? yüzyıllardır süren bu ırk savaşı nasıl sonuç...
