Duyduğum sesle irkildim. Adımın üç kez tekrar edildiğini duydum. Kısa bi süre geçtikten sonra bu sesin Lia'ya ait olduğunu anladım. Beni gece gece neden uyandırdığını sordum fakat herhangi bir cevap alamadım.
A- Hey Lia noldu aklına bir şey mi geldi neden seslendin bana ?
Soruma cevap vermedi bu beni daha da sinir etti çünkü bu arada bir yaptığı hareketlerden biriydi.Cevap alamayınca yeniden seslendim ve mecburen ayağa kalktım. Ayağa kalkıp tam kafamı çevirdim ki tüylerim diken diken oldu. Lia'nın fal taşı gibi açılmış ve kan çanağı olmuş gözleriyle karşılaştım. Kalbim yerinden çıkacak gibi oldu.
A-Napıyorsun be aptal!!
Yine bir cevap alamadım. Artık yavaşça korkmaya başladım çünkü hiçbir zaman yaptığı şakayı bu kadar uzatmadı. Gözlerini benden asla ayırmadı, çok kötü bakıyordu bana. Anlam veremedim ve yatağıma usulca geri döndüm. Elim ayağım boşaldı onu öyle görünce...
Güneş saat tam 10'da yatağıma vuruyordu. Uyanınca güneşi tam karşımda görünce saatin 10 olduğunu anlıyordum... Uyandım, koridordan gelen sesler başımı şişirdi ve artık kalkma vakti olduğunu düşündüm. Banyoya girdim, yüzümü yıkarken son bir kaç gündür ciddi anlamda hissettiğim varlığın geldiğini yine hissettim. Bi anlık hışımla arkamı döndüm fakat yine kimsenin olmadığını anladım. Yüzümü kuruladım ve artık koridordaki kargaşanın nedenini öğrenmek için odamdan dışarı çıktım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURBAN
Paranormale-Korunan biri olmak, arafta kalmak, aynı anda hem siyah hem beyaz olmak... Böyle olmayı ben seçmedim, bu kaderi ben yazmadım ama ben değiştirebilirim...
