1.7|Bir tehdit bir öpücük

869 84 40
                                    


Resmen Youngblood'lık bir bölüm. 5182682 kez aynı şarkıları koyuyorum ama hep bu havayı alıyorum yazdıklarımdan amk

Neyse keyifli okumalar^^

Umarım uyumuyorsunuzdurlqlslal

••

5sos, youngblood
1.7|Bir tehdit bir öpücük

Jisung

Onu ilk gördüğüm andan itibaren ne tür biri olduğunu çakmam pek de uzun sürmemişti. Özenle şekil verilmiş saçları, giydiği jilet gibi kıyafetleri, bileklerine taktığı gümüş bileklikleri, kokusu beş metre öteden gelen pahalı parfümü, boş bakan bakışları ve dudaklarından eksilmeyen o boktan sırıtışıyla narsist,egolu bir piç olduğu tek bakışta anlaşılır cinstendi işte. Bir yanım onun gibilere aşinaydı çünkü iş yaptığım heriflerin yüzde seksen dokuzu,

Hatta kendi ortağım bile kişilik olarak ona benziyordu anasını satayım.

Tabi Lee pervasızlık sınırını baya aşmıştı ve daha da ilerisine, aptal bir çukurun en dibine gözünü karartmış gidiyordu fakat sorun bu değildi. Sorun, beraberinde Hyun'u da götürüyor olmasıydı ve hayır, göz yumabileceğim bir şey değildi. "Çakma Axe kokusu alıyorum..." derken omzunun üzerinden bana baktı yavaşça. Onu pataklamak için bir sürü sebebim olabilirdi. Parfümüme laf etmesi de şimdiden başı çekiyordu. Dudaklarımda yapmacık bir gülümseme meydana gelirken motorunun yanına varmıştım. "Ucuz bir ot ve sahtekarlık kokusu alıyorum." Yarış başlamak üzereydi ve boğumları yaralı elinin teki,motorun gaz kolunu sıkıca kavramış hazır bir halde beklerken bana laf yetiştirmekten de geri kalmıyordu. Parmaklarının arasındaki otu bana uzatırken dudaklarını ısırdı. "Sana kaskını al,demiştim. Hangimizin sahtekarlık yaptığı ortada bence?" Kaşlarım histerikçe havalanırken otu almış ve keyifsizce mırıldanmıştım. "Ne çene varmış sende de amına koyayım-her be boksa.." yanağımı sıvazlarken elimdekine baktım. "Bunu nereden aldın?" Klasik sarılmış bir parçaydı işte ve ağzıma götürüp tek bir nefeslik alıp üflerken de klasikliği gözlerimi doldurmuştu. "Kübalı herifin tekinden. Siz çok naz yapınca el mahkum gittik işte. " umursuz söylenmesiyle birlikte önüne geri döndü. Gerginleştiğimi hissetmiştim ansızın. Tanrı aşkına, Onu nasıl konuşturabilirdim ki? Hem de şu sikik yarış başlamak üzereyken.

Onu buradan bir an önce nasıl çıkartabilirdim?

Yarışın başlayacağına dair sinyaller gelmeye başlarken ve ben de kara kara düşünürken son kez bir kere daha bakmıştı bana Lee. Göz göze geldiğimizdeyse anında bakışlarını kaçırmış ve patlama sesi saniyeler içinde kulaklarımızı çınlattığında gazı köklemişti. Böyle durarak bir yere varamayacağımı biliyordum. Yarış sonunda ne olacağı muammaydı fakat...

Tahmin edilebilir bir şeye dönüştürebilirdim.

Aklıma gelenle suratım buruşurken,"Kendi ayağına sıkacaksın Jisung-ah...başka çaren kalmadı gibi gözüküyor." Demiş ve otu dudaklarıma yaslayıp çekerken istemeye istemeye telefonumu çıkarmıştım. Onu kendi tarafıma aniden geçirmemin tek yolu, işleri kendi açımdan sağlama almamın tek yolu buydu. Bu işler örümcek ağına benzerdi çünkü. Bir taraf gittiğinde alakasız yerler de başınıza sarardı. Yenisi çok çabuk örülse de giden taraf bir daha asla kullanılamazdı.

Bu işte sonum gelirse damgalanırdım kısacası.

Numarayı tuşlarken sonumu getirebilecek olan hamleyi yaptığımın farkındaydım. Yarış,yumurta göte dayanana kadar durmayacaktı,biliyordum. Telefonu kulağıma yasladım etrafa bakınırken. Felix'i bulmaya vaktim bile olmayabilirdi.

Domino | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin