Ilık yaz rüzgarının yaprakları ordan oraya uçurduğu bir ilkbahar akşamıydı. Sokağa kadar taşan neşeli sesler yoldan geçenleri imrendiriyordu neredeyse. Bu cıvıl cıvıl seslerin sahibi Etoile Ent. Ceo'u Lee Felix'in çocuklarının sesiydi. " Baba lütfen bir kez daha. "
" Pekala sadece bir kez daha. Sonra gitmeliyim. " ve kahkahalar eşliğinde kızını tekrar döndürdü. Ardından onu koltuğa oturttu ve diğer iki kişiye döndü. " Ben gidiyorum. Yun size emanet. "
Soyeon ve Lion başlarını sallayarak patronlarını onayladı ve telefonlarına geri gömüldüler.
Bu sırada üst katlarda büyüklerin keyifli sesleri duyuluyordu. "Hwa...Kes şunu, gıdıklanıyorum. " yakışıklı oğlan eşinin sözünü dinlemeden ellerini karısının boynunda gezdirmeye devam etti. Onların bu oyununu bozan ise büyük bir gürültü oldu.
Ses koridordan geliyordu. Hwa doğruldu ve sinirle koridora bakmak için söylenerek yataktan çıktı. " Bari sevişirken bizi rahat bırakın. " kapıyı açıp koridora göz attığında hızla merdivenden inen birini gördü ya da gördüğünü sandı. Karanlıktı ve gözlerine inanıp inanmamakta kararsızdı. Hemen yanındaki ışığın düğmesine basarak ortamı aydınlattı.
" Ne olmuş? " arkasında beliren karısına baktı ve kapıyı kapattı. "Boşver, devam edelim. " ikiside kıkırdayarak kaldıkları yerden devam ettiler.
✡
" Sesi duydun mu? " Lion'ın sorusuna Soyeon omuz silkti. " Boşversene. "
" Hala korkuyorum, ya içeri büyük bir fil girdiyse? " Soyeon dizine yapışmış küçük kızı kucakladı. "Korkma canım. Burda fil olmaz. "
" Ama Hyunjin babam şirkette bir fil olduğunu söylemişti. "
Soyeon garip bir yüz ifadesi takındı. "Baban her zamanki gibi saçmalamış. Fil falan yok. "
" Ama ben gördüm. Babam doğru söylüyor. İsmi de... Lion. " küçük kız kahkahalar atarak koşturmaya başlayınca Soyeon dalga geçtiğini anlamıştı. Sırıtarak yanındaki Lion'a baktı. Lion ise sinirden kaskatı kesilmişti. " O aptal bana fil mi diyor? Onu elime bir geçireyim, o saçlarını yolacağım. "
" Hey babama öyle deme yoksa ayaklarını ısırırım. "
Lion kaşlarını çatıp Yun'a baktığı sırada Aswer koşarak içeri girdi. Telaşlı görünüyordu. " Merhaba. " dedi Soyeon. Aswer yarım yamalak cevap vererek gözlerini etrafta gezdirdi. " Felix yok mu? "
" Babamın işi var. Evcilik oynamak ister misin? "
" Hayır... Belki sonra. " Aswer tekrar ayaklandı ve geldiği yerden çıktı. Soyeon anlam verememiş gibi arkasından baktıktan sonra Yun ile oyun oynamaya başladı.
✡
" Anladım... Teşekkürler. " Felix telefonu kapattı ve masasının üzerine koydu. Kravatını gevşetti ve sandalyesine yaslandı. Gözlerini kapatıp dinlenecekken içeri dalan Aswer ile irkildi. En azından kapıyı çalabilirdi...
" A... Şey sanırım görmen gereken bir şey var. " Aswer'ın telaşla söylediği cümleden sonra Felix ayaklandı ve Aswer'ı takip etti.
Bir aşağı kata yani çalışma odalarının olduğu kata geldiler. Işıklar yanmıyordu. Felix ortamı aydınlatmak için düğmeye bassada karanlık kendini korudu. Karanlığın içinde Aswer'ı takip etti.
En sondaki odaya geldiklerinde Aswer yavaşça kapıyı açıp geri çekildi. Telefondan sağladıkları ışık kaynağı küçük vokal odasını aydınlattı. İçerisi boştu. Kimsecikler yoktu. " Bir dakika, nereye gitti? Burada olmalıydı. Tam burada. " Aswer ışık kaynağını aynalara tuttu. " Tam burada yazıyordu yemin ederim. "
" Ne yazıyordu? Ne oluyor? İyi misin sen? "
" Aynanın üzerinde bir not vardı. "
" Şaka falandır. Boşver. "
" Ama bu ilk değil. "
Felix duraksadı. " Yani? "
" Bir haftadır tehtitler bırakılıyor buraya. Bende başlarda şaka sanmıştım ama bu sonuncusu beni korkuttu. "
" Ne yazıyordu? "
" Bir ölüm tehtidiydi. Diğerlerinde sadece dikkatli olmam hakkında uyarılar vardı. Seungmin'in cilveleşmek için yaptığını sanmıştım ama... Bu kadar ileri gitmez. "
" Kameralardan bakarım. Sen rahat ol. Eminim Hyunjin'in şakalarından biridir. " gergince güldü. " Hatırlıyor musun? En son San'ı bahçeye gömmüştü... Tanrım bu korkunç bir şakaydı. Adam ölüyordu. "
Aswer göz devirip odadan çıktı. " Bu kadar kaçık bir adamla neden evlisin anlamıyorum. " Felix kapıyı kapattı ve gülümsedi. Koridorda zıplayarak ilerlemeye başladı. " Aşk bu Aswer... Aşk. "
✡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kirli oyun, étoile
ParanormaleHer zamanki sıradan akşamlardı. Saatler ilerledikçe sıradanlıktan çıktı, akıl almaz olaylar yaşanmaya başladı. Şirket bünyesinde bulunan herkes teker teker kaybolmaya başladı.