Litost

³

~🦋~

"Tamam sorun değil boşverelim."

Diyerek aniden Jisung'a sarıldı Minho. O da Minho'ya karşılık verirken Minho'nun kulağına fısıldaması tüylerini ürpertti Jisung'un.

"Bu gece burada kal."

~🦋~

Jisung ani gelen bu sözle oturduğu yere çakılmış gibiydi. Ama burada kalmasının doğru olmayacağını biliyordu.

"Eve gitsem daha iyi olur aslında."

Minho beklemediği bu cevaba şaşırarak Jisung'tan geri çekilip cevap verdi.

"Saat geç oluyor burada kal işte."

"Taksi falan tutar giderim ya cidden sorun değil."

"Neden gitmek için çabalıyorsun? Yoksa benden rahatsız mı oluyorsun?"

"Of Minho saçmalama ya tamam kalırım."

Minho yüzüne zafer gülüşünü eklerken gözlerini Jisung'tan çekmeden ayağa kalktı ve konuştu.

"PlayStation oynamak ister misin?"

"Olur ama pek bilmiyorum yani biraz biliyorum."

"Öğretirim ben sana hadi gel."

Söylediği cümlesini gülerek derken elini Jisung'a uzattı ve tutmasını bekledi. Beklediği gibi de oldu ve Jisung'ta aynı şekilde gülümseyerek Minho'nun elini tuttu ve kalktı koltuktan.

Ellerini ayırmadan Minho'nun odasına ilerlerken Jisung gerçektende ne yapacağını bilmiyordu. Sonunda odasına geldiklerinde Minho PlayStation'ı açıp iki tane yastık koydu yere.

Jisung yastıklardan birinin üstüne oturup ne yapacağını bilmezce beklemeye başladı.

Minho konsolları alıp Jisung'un yanına oturdu ve birisini Jisung'a uzattı. Jisung konsolu eline alıp boş boş incelemeye başlamıştı.

Minho olayı fark edince yine gülerek ayağa kalktı. Jisung ne olduğunu anlamazca kafasını kaldırıp Minho'ya bakarken Minho Jisung'un arkasına geçip oturmuştu.

Minho ellerini Jisung'un ellerinin üzerine koyup oyunu ve nasıl oynayacağını anlatmaya başladı.

En sonunda anlatımını bitirince kafasını Jisung'un boynuna gömüp Jisung'un sorularını dinliyordu. Gerçi buna dinlemek denirse.

Jisung oyunu ve nasıl oynayacağını en sonunda anlayınca Minho Jisung'un saçlarını eliyle karıştırarak konuştu.

"Anlamana sevindim sincabım hadi şimdi oynayalım."

"S-Sincabım mı?"

"Sincap değil misin?"

Kısık sesle cevap verdi Jisung.

"Evet haklısın sincabım ama dediğin gibi senin sincabın."

"Efendim? Bir şey mi dedin duymadım?"