9

222 19 0
                                    


>Yardım eder misin?

Taehyung gülümsedi.
Ama kafasını olumsuz anlamda salladı.
"Benden biraz hoşlanmadığı sağlamalıyım ki şansımı arttırabileyim." Dedi.

Haklı olduğunu belli etmek için kafamla onayladım onu.
Arkadaşım şanslıydı.

•••••

Uzun bir aradasan sonra yeni bölüm.
Yeni bir ficede başlayacağım onuda bugün yayınlayıp bir daha 1 hafta sonraya kadar muhtamelen hiç bir kitaba yeni bölüm eklemeyeceğim.
Kesin değil tabii.

.
.
.

"Ama ondan önce bu küçük tavşanın yardımına ihtiyacım var.."

"Nasıl bir yardım hyung?"

"Jiminle ilk tanışmamızı sağlamanı istiyorum."

"Nasıl yapacağım hyung?"

Hadi ama en yakın arkadaşımı nasıl ayarlayacaktım ona?
Hemde en yakın arkadaşım bizi shiplerken.

Hadi diyelim ayarlamaya çalıştım.
Jimine çıkma teklifi ettiğinde jimin kabul etmezse yıkılacaktır.
Ya da kabul ederse ben yıkılacağım.

"Tavşan beni duymuyor musun?"

Beni düşüncelerimden uyandıran ses hyung'un sesiydi.

"Efendim hyung?"

"Neye daldın bakalım?"

"Hiçç sen ne diyordun?"

"Jiminlerle yaşadığını duydum. Doğru mu tavşancık?"

"Doğru hyung."

"Beni neden evine davet etmiyorsun? Özellikle jimin'in evde olduğu bir akşam."

"Böyle mi başlayacaksın hyung?"

"Evet tavşancığım. Başka seçeneğin var mı?"

"Yok hyung."

"Güzel anlaştık o halde."

"Anlaştık." Dedi jungkook.

Artık sabah olmuştu.
Ve taehyung yağmurun durduğundan kesin emin olduktan sonra kook'a dönmüştü.

"Ne zaman müsaitse onun için müsait olacağım. Haber bekliyorum tavşancık."

"Tamam hyung."

Artık dayanamıyordum. Sebepsiz bir acı vardı içimde boğazım düğümlenmişti sanki.

Hyungla sınıflara dağıldığımızda ben kendi sırama geçip, kafamı masaya koydum.

Böyle hyunga karşı hissettiğim için saçma bir suçluluk duyuyordum.
Çünkü hoşlanmak benim elimden gelen bir şey değildi.

Gözlerimin yavaş yavaş sulandığını hisseder gibiydim.
Hemen kollarımı sıraya koyup gözlerimin kollarımın üstüne gelecek şekilde kafamı kollarıma yasladım.

Canım o kadar sıkkındı ki şuan hiçbir şey yapmak istemiyordum.
Sadece aptal aptal düşünüp durmak bile canımı sıkıyordu.

Bende bunu engellemek için uyumaya çalışmaya karar verdim.
Uyuyarak dertlerimden kaçmaya çalışıyordum şuanda.

Dediğimide yaptım çok geçmeden uykuya daldım.

-🌀-

Hoseok sınıfa girmiş bana bakarken son derse kadar uyuduğumu Farkında bile değildim.

Ama daha iyi hissediyordum.
Hoseok beni zorla kaldırmış eve getirmişti.

Hasta olduğumu düşünüp çorba yapıp odama getirmiş, sonrada odamdan çıkıp beni kendi halime bırakmıştı.

Hasta değildim.
Muhtamelen birazdan tekrar gülümser ve telefona bakmaya başlardım.

Hoseok'un getirdiği tepsiyi önümde düzgünce koyduktan sonra çorbayı içmeye başladım.

Bittiğinde hoseok'a sislendim.
Oda çok bekletmeden geldi önümdeki tepsiyi aldı ve odamdan çıkarken kapının önünde durup bana baktı.

"Daha iyi misin bakalım?"

"Hmhm." Dedim.

Sonrada gitti zaten.
Tekrar yatağa uzanıp bir elime telefonu alıp Instagram'da gezinmeye başladım.

O sırada telefonum çalmaya başlamıştı.
Açıp kulağıma koyduğumda hiç beklemediğim bir sesi duymuştum.

"Üzgünüm tavşan çocuk diye kayıtlıydınız.. ve iş yerimizi kapatacağız lakin telefonun sahibi içki fazla kaçırdığı için kalkamıyor rica etsem ****** yerinden hızlı bir şekilde gelip onu alır mısınız?"
Dedi ve cevap verme mi beklemeden kapattı.

Şimdi yapmam gerekn jimini oraya mı yollamaktı yoksa benim gidip hyung'u ordan çıkartmam mı gerekiyordu?

.
.
.
.
.
.
Bölüm sonu.//

ugly hand  // taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin