Bay Ego Yığını/ Texting

0.2

"Lila" kafamı kaldırıp bana seslenen kişiye baktığımda, bunun Betül olduğunu görmüştüm. Betül benim arkadaşımdı,yani yakın bir arkadaşım değildi sadece benimle öylesine konuşuyordu.

   Kendisi beni onun en yakın arkadaşı ilan etmişti. Ama bundan şeyin haberi yoktu... Ha benim, evet bundan benim haberim yoktu..

  Büyük adımlarla yanıma doğru ilerlemeye başladığında; bende telefonun ekranını kapattım. Birde bunun iki saat sorgulamasını çekecek halim yoktu.

  Yüzünde kocaman gülümsemesiyle yanımda duran Betüle döndüm.
"Lila, n'aber?"dedi yüzündeki gülümsemeyi silmeden.

  Bende yüzüme yapmacık bir gülümseme takip konuştum."iyidir Betül senden n'aber?" Aslında merak ettiğim için sormuyordum, sırf ayıp olmasın diye soruyordum. Genelde böyle boş muhabbetleri seven bir insan değildim,hiç olmadım da.

  "Ayyy Lila beni boşver de, Okula taş gibi bir çocuk gelmiş. Görsen bakmaya kıyamazsın..."okula yeni 'taş'
Gibi çocuk geliyor ve benim bundan en son haberim oluyor.

  "Ne zaman geliyormuş" dedim sesimi umursamaz tutmaya çalışarak. Yani öyle dünden meraklı gibi gözükmez istemezdim, ki öyle de değildim. Sadece bu kadar abartmasının altındaki çocuğu merak etmiştim.

"Bugün geliyor"dedi Betül heyecanla. Tam tekrar konuşacağı esnada bir kız onu çağırınca susmak zorunda kaldı.
"Lila ben gidiyorum sonra görüşürüz" kafamı tamam dercesine salladıktan sonra oda dönüp hızlı hızlı yürümeye başladı..

Çok afedersin ama sayın gerizekalı senin dersin başlamadı mı ne diye burda duruyorsun

İç sesim lanet olsun ki haklıydı. Ben mal gibi durmuş burda yeni çocuğu düşünüyordum.

Hemen adımlarımı hızlandırıp merdivenlere doğru yöneldim. Bu sırada da dedikoducu kızların laflarını duyuyordum.

"Ayyy sorma bu Buse Meriç'in peşini bırakacak gibi değil" dedi sarışın olan.

"Ama var ya bu yeni gelen çocuk Meriçle yarışır. Çocuk taş gibi maşallah" dedi esmer olan

Daha fazla dinlemeyip daha hızlı ilerlemeye başladım. Merdivenleri çıkıp bu seferde en üst kata çıkmaya başladım. Hayır anlamıyorum normalde 12. Sınıflar en üst katta olur ama bizim okulda 11. Sınıflar en üst katta ne saçma düzen aq.

Sonunda zor bela en üst kata vardığımda derin bir nefes aldım. Hayır benim gibi mükemmel bir kızı da yordular ya, sonuçta bir Lila Akay kolay yetişmiyor.

Bu arada o yabancı numara ne oldu diye soracaksınız doğru su kargaşada unuttum. Ama ben ona okul çıkışından sonra göstereceğim.

Kapının önüne gelip, kapıyı tıklattım. Bizim ilk ders neydi ki acaba. Allah'ım inşallah iyi bir hocadır. İçerden otoriter bir 'gel'  sesi duyduğumda kapıyı açtım ve vücudumu da içeriye sokup sınıfa girdim.

Off Allah'ım bende ki şansa bak ders Fizikmiş. Şimdi ben bittim

"Kızım ders bitti zaten niye geldin ki"diyen hoca ile o tarafa döndüm.

"Çok yoruldum hocam oturmak için geldim" dedim alaycı bir sesle. Sınıftan kikirti sesleri gelmeye başladı. Hocada sinirlenmişti ama yılların adami işte renk vermedi, sadece eli ile geç işareti yaptı.

Yerime geçip oturduğumda derin bir nefes aldım ve kafamı kollarının arasına gömdüm.

Zil çalmıştı ama umrumda değildi uyumaya devam ettim. İkinci dersin başlarında bir kapı tıklanma sesi geldi , tabi benim kafam gömülü olduğu için kimin geldiğini göremiyordum.