"Ne saçmalıyorsun!"
"Ne demek ne saçmalıyorum Minho? Dün gece beni sevdi-"
"Kapa çeneni! Ben seni hiç bir zaman sevmedim. Ve sen de hiç bir zaman beni sevmedin, bu sadece siktiğimin duygusuydu."
"Siktiğinin duygusu öyle mi?"
"Ne dememi bekliyorsun Hyunjin? Sana çok aşığım dememi mi? Sikik gibi beni kenarı atıp başkalarıyla eğlenirken daha mutluydun, gitsene onların yanına!"
"Peki ya sen! en başından beri sikik gibi beni kenarı atıp durmadın mı? Duygularımla oynadın sen benim!"
"Boşuna tartışıyoruz, biz arkadaştan başka bir şey olamayız. Biz farklı dünyalarda yaşıyoruz."
Minho odadan çıkarken, Hyunjin arkasından bakıyordu. Minho evine giderken ağlıyordu, Hyunjin yatağa kendini bırakmış, sevdiğinin kokusunu soluyarak ağlıyordu.
Minho bara gitmiş kafasını dağıtırken,
Hyunjin bavulunu topluyordu.
Minho çıkışta kavga ederken,
Hyunjin mektup yazıyordu, arkadaşına.
Minho hastaneye kaldırılırken,
Hyunjin ülkeyi terk ediyordu.
Kırık kalplerin birleşmesi gerekirken, daha da uzaklaşıyordu.
Yanlış anlaşılmalar, uzatılan aşk itirafları, kırgınlıklar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sayonara (HyunHo)
FanfictionAma sana "sayonara" demeyeceğim, Minho... Aramıza ne kadar mesafe girerse girsin bir gün mutlaka tekrar karşılaşacağız. Sen benim en iyi dostumsun. Angst.