13🍓

314 64 3
                                    

Kuira hafifçe öksürerek piyanonun başına geldi ve oturdu. Piyano çalmayı mükemmel derecede bilmiyordu fakat ünlü birkaç parçayı çalmakta iyiydi. Parmaklarını sakince siyah beyaz tuşların üstüne koydu, önce hatırlamaya çalıştı. Sonra hatırladığından emin çalmaya başladı.

Beethoven hangi duygularla bu besteyi yapmıştı, bilemiyordu fakat kendisi biraz stresli biraz da mutluydu.

Heesung başta pek umursamasa da sonrasında parçanın hareketli kısmına gelince Kuira'nın burayı çalabileceğinden emin değildi.

Für Elise'i çalıyordu Kuira ve baştan beri hiç hata da yapmamıştı. Belki de bu parçayı çalabilmek için günlerce çalışmıştı. Parçanın bitimine yakın Kuira'nın oturduğu uzun pufta yanına oturdu. Kuira anlamazcasına ona baktıktan sonra çalmaya devam etti. Heesung da ona katılınca bir an durakladı.

Çünkü yanında o ince, kemikli parmaklarıyla tuşlara dokunan ve hiç şaşırmadan çalan bir adet Heesung vardı.

Parçanın bitimine kadar çaldılar, ikisi de oldukça senkronize ve kusursuzdular.

Piyano çalarken iki kişinin aynı piyanoda çalması oldukça zordur. Her ne kadar iki elle çaldığınız dört ele çıksa ve size hakim olacağınız bir alan kalsa da yanınızdakiyle tek beyin olarak hareket etmelisiniz. Aynı anda, aynı ritimde. Kuira ve Heesung bunu tam anlamıyla başarmıştı.

Kuira derin bir nefes verdi kendi içinde, oldukça rahatlamış hissediyordu. Heesung ise Kuira'ya bakıyor ve şimdi ne olacağını düşünüyordu.

Kuira onun bakışlarını fark eder etmez ayağa kalktı ve işi olduğunu söyleyerek oradan kaçtı. Heesung ise kendisine acıyan birkaç melodi patlattı, tıpkı bir dram filminin arkasında çalan o müzikler gibiydi.

🍓
aaa bu bölümde hiç konuşma olmamış ne hayret vwrici

In My DreamsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin