If the world was ending you'd come over right?

197 19 3
                                    

Eğer dünya sona eriyor olsaydı uğrardın değil mi?

"Park Jimin ziyaretçin var." Onu pek fazla insan ziyaret etmezdi.

Yatakta yatan Jungkook'un ilgilenmediğini gördü yinede gülümseyerek açıklama yaptı.

"Avukatım herhalde. Bir bakayım." Ayaklarını indirerek gardiyanın peşinden giderken odaya girdiğinde gördüğü beden ile afalladı.

Saçları daha da kısalmıştı. Yüzü hala bakımsızdı.

"Görüşmek istemiyorum." Geri dönerken gardiyanın tutuşu ile durduruldu.

"Müdür Jungwoo özel olarak yzdı." Güldü.

"İstemiyorum kardeşim zorla mı?" Tekrar tuttu çıkmaya çalışan adamı.

"Oğlum?" Sesini duyunca daha da sinirlendi Jimin.

"Ya istemiyorum görüşmek falan geri götür beni."

"Jimin ziyaretçinle görüş." Kapıyı kapatarak çıkan gardiyan ile gözlerini oturan kadına dikti.

"Ne istiyorsun?"

"Sadece görüşmek istiyorum oğlum."

"Bana palavra sıkma ne sikim istiyorsun?"

"Konuşmak istiyorum Jimin. Dramaya dönüştürme." Gözlerini kapatarak derin nefes aldı. Sakin bir şekilde masaya ilerledi. Bayan Park oğlunun üzerindeki etkisini biliyordu.

Oturan Jimin ile konuşmaya başladı.

"Nasılsın?"

"Ne istiyorsun?" Yumruğunu sıkıyordu. Kendisine oynanan psikolojik oyunun farkındaydı. Fakat nefesleri hızlanıyordu.

"Sadece senden özür dilemek istiyorum beni affetmeni istiyorum artık toparlandım."

"Banane, bana babamı geri getiriyor mu? Çocukluğumu? Gençliğimi? Bu 4 duvar arasına girmemi? Sen toparlamış olabilirsin ama ben dağıldım.Bana yaptığın her şeyi, yaşadığım her anı çok iyi hatırlıyorum. Senden nasıl kaçtığımı neler yaşadığımı hepsini hatırlıyorum bana bunları unutturabilecek misin? Hayır."

Flashback

Büyük bahçeye sahip sosyal merkezde bir ağaca dayanmış elleriyle oynuyordu küçük Jimin. Birkaç ay olmuştu geleli.

Pek arkadaş edinemedi bu süreçte. Aniden hissettiği acı ile gözlerini yukarıya kaldırdı.

"Topu at." Kafasına gelen top yanına düşmüştü. Ayağa kalkarak topu tuttu minik elleriyle.

"Canım acıdı. Yapmayın." Topu yavaşça onlara attı. Birkaç dakika sonra burnuna gelen top ile ağlamaya başladı.

"Size yapmayın demiştim."

"Orada oturma o zaman." Yüzünü tutarak koşarken bir anda ıslandı.

Gözlerini yukarıya çıkardığında gördüğü çocuklar üstüne su balonu atıyorlardı. Kaçarak içeri girdi.

Flashback end

"Jimin..."

"Ya sen gerçekten ne istediğini söylesene." O kadar sinirliydi ki yüzünü görmekten iğreniyordu.

"Evden atılıyorum paraya ihtiyacım var. Seninle de aramı düzeltmek istiyordum fakat bu çıktı." Güldü sadece.

"Sokakta yaşamak o kadar zor değil yaşadığım için biliyorum." Sertçe kapıyı açarken gardiyana döndü.

"Eğer bu kadın birdaha buraya gelirse burayı yerle bir ederim. Söyle o müdürüne haddini aşmasın." Hızlı adımlarla tuvalete yöneldi. Havalandırma saati olduğunu biliyordu. O an uygulaması gereken plan aklından çıkmıştı.

Don't blame meHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin