| Hyunjin |
Hayatta hepimizin iyi veya kötü hissettiği zamanlar olurdu. Bazen ikisini de aynı anda yaşardık. O an gülsek de içimizde sakladığımız sıkıntılar peşimizi bırakmaz ve bu geçici mutluluğun üstünü örterdi.
Benim hayatım genelde böyle geçti. Çevremdeki insanlara sorulduğunda her zaman güler yüzlü ve neşe dolu biriydim. İnsanlara bu şekilde güç vermeyi seviyordum. Ama o karanlık kimsesiz odama girdiğimde kendi gücümün yetersizliği yüzüme vuruyordu.
İşte böyle biriyle daha tanıştım. Diğer insanların mutluluğu için kendini es geçip her zaman gülümseyen, güven veren o kişiyle tanıştım. O diğerlerinin gözlerindeki mutluluğu görebilmek için kendi gözlerindeki yorgunluğu saklıyordu.
Ama nereye kadar saklayabilirdi ki?
O gün ona sarılıp gözlerimi kapattığımda zamanın nasıl geçtiğini bile anlamadığım o saatlerde, gerçekten ilk defa hayatımda tamamen iyi hissetmiştim.
Endişelerim, kaygılarım onu gördüğüm saniyeden sonra görünmez olmuştu sanki. Gülüyordum ve bunu yaparken başka hiçbir şey düşünmüyordum. Ne o yalnızlığın verdiği soğukluk, ne de bütün vücudumu saran stresle gelen kusma isteği kalmıştı. Onun yerine yepyeni çiçekler açmıştı her yerde.
2 ay önce yaşanan bu olay tekrar zihnimde canlandığında kendime hakim olamayıp gülümsedim. O günden beri Chan söz verdiği gibi, beni asla yalnız hissettirmemişti. Konuştuğumuz saatler daha da uzamıştı. İlk başta çok uzak gelen, bir kelimemi bile ulaştıramayacağım o adam, artık günlerimi geçirdiğim adama dönmüştü.
Tabi bir daha yüz yüze hiç görmemiştim onu. Zaten bir kere bile onu görmüş, ona dokunmuş olmak bile benim için tarif edilemez bir ödüldü. Ama bu daha fazlasını arzulamadığım anlamına gelmiyordu.
Yazıştığımız son mesajları kaçıncı kere okuduğumu bilmiyordum ama umrum dışıydı. Tanrı aşkına Bang Chan ile yazışıyordum bir zahmet okuyayım değil mi?
@chrisbng:
günaydın jinnie@hwnghyunie:
günaydın chris@chrisbng:
hediyeni aldın mı bakalım??@hwnghyunie:
hediye mine hediyesi
@chrisbng:
hmm~ demek daha görmedindış kapıya bakmaya ne dersin?
@hwnghyunie:
pekalaabakıyorum hemen
Chan'ın dediklerinden sonra hızla yatağımdan fırladım ve kapıya koştum. Nasıl bir sürpriz yapmıştı acaba?
Kapıyı açtım ve etrafa bakındım. Hiçbir şey yoktu. Rüya mı görmüştüm yoksa?
Tam kapıyı kapatacaktım ki ayağıma bir şey çarptı. Yere bakmayı nasıl akıl edememiştim bilmiyorum. Sabah sersemliği olsa gerek.
Bir sepet vardı. Etrafı beyaz çiçeklerle kaplıydı ve içinde ağzı bebek mavisi bir kurdeleyle bağlanmış bir torba vardı. Heyecanla sepeti alıp odama getirdim ve özenle içindekileri çıkardım.
Torbanın içinde tatlı bir pakette kremalı ekmek ve muzlu süt vardı. Elim ayağıma dolanırken bunların en sevdiğim atıştırmalıklar olmasından ve Chris'e bundan bahsettiğimden emindim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
safe place, hyunchan
FanfictionHyunjin, ünlü idol Bangchan'ın her hafta açtığı yayınlarda huzur buluyordu. Fakat zaman geçtikçe bunun artık sıradan bir hayranlıktan fazlası olduğunu anlamaya başlamıştı. | düzyazı + texting | ⚑ hyunchan #2 [07.04.22] straykids #2 [09.04.22] jeongi...