2

18.6K 2K 953
                                    

Haiii, ben geldiiim. Taslak vardı elimde bir tanecik, onu salayım dedim. Bir önceki bölüme verdiğiniz oy ve yaptığınız yorumlar için çok teşekkür ederiim. Fic mini fic, mininin de minisi hatta :D

Her gün bölüm güncellemeye çalışıyorum o yüzden. Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim! Xx

**

Ellerimi geniş omuzlarına doğru uzatarak ona bir kez daha yaklaştım. Aniden gelen cesaret tohumları vücudumu terk etmeden dudaklarımı konuşmak adına araladım.

"Dudaklarımın tadına bakmak ister misin Kim Taehyung?" Son derece işveli bir şekilde sıcak nefeslerimi tenine salarak konuştuğumda gözleri şaşkınlıkla parladı.

Sigara içerken, rüzgar yüzünden ceketine uçuşan sigara küllerini tek elimle silkeledikten sonra ellerimi omzundan boynuna doğru kaydırıp onu yeterince yakınımda değilmiş gibi kendime çektim.

Göğüslerimiz orta yolda çarpıştığında, tek dudağının kenarı yukarıya doğru kıvrıldı. Rüzgarın sert esintisiyle birlikte içim titrerken dudaklarım birbirine çarpmaya başladı.

"Üşüteceksin, eve geç güzelim." diye homurdandı ağır ağır.

"Isıt beni o halde." dedim boğuk bir sesle, parmaklarıma ensesindeki saçlarını dolayarak. Sertçe yutkundu ve ben kirpiklerimin arasından dikkatle onu izlerken, ön dişlerini alt dudağına saplayıp hafifçe çekiştirdiğinde inlememek için kendimi zor tuttum.

"Şu anda beni tahrik ettiğinin farkında mısın?" diye hırıltılı bir sesle soluduğunda, duymak istediğim bir şeyi söylemiş gibi keyifle, kısık bir şekilde kıkırdadım.

"Farkındayım, aslında senden uzak durmam gerekiyor ama..." Ellerimi tenine sürterek ceketinin yakalarına getirdim. Yakalarından tuttuğum gibi onu hiddetle çekip birbirine yaslanan göğüslerimizi daha sert bir darbeyle çarpıştırdığımda havaya sert bir nefes saldı. Soluğu tenimi savurup geçti rüzgar eşliğinde.

"...Ama ben tam aksine sana daha çok yakın olmak istiyorum." diye fısıldadım ve dudaklarımızın arasındaki o ufacık mesafeyi kapatan kişi oldum.

Dudaklarımızı birleştirmemle birlikte, hırıltılı bir şekilde inledi. Elleri iki yanında durmaya son verip belime dolanırken beni kendine bastırdığında bu kez inleyen ben oldum.

Alt dudağımı ağzının içine çekerek öpücüğüme karşılık verirken göz bebeklerim zevk içinde kaydı. Siktir, bir öpüşme bu kadar iyi hissettiremezdi. Dudakları... Dudakları muhteşemdi.

Ağzıyla esir aldığı dudağımı yiyip bitirmek istercesine emerken, aniden başını geriye çekip dudaklarımızı ıslak bir sesle ayırdığında kapattığımı bile fark edemediğim gözlerimi hızlıca geri araladım.

Bakışları, omzumun üzerinden evimin penceresine kaymıştı. "Sanırım arkadaşın bizi gördü." dedi gecenin sessizliğine uyum içerisinde.

Sözleriyle birlikte kendimi tekmeleme isteğimi güç bela bastırıp yüzümü buruşturdum. Beynimde şimşekler çaktı. Offf güya bakmayacağını söylemişti! Meraklı arkadaşım hiç durur mu ah ah!

"Hadi ama Jimin." diye söylendim ağzımın içinde belli belirsiz. Sadece Taehyung'a gitmesini söylemek için aşağıya inip onunla öpüşmüştüm.

Aniden gerçekleşmişti ve ben içimde kabaran bu arzu duygusuna yenik düşmüştüm.

Kendi isteğimle onu öpmüştüm ve Jimin'in bizi dikizlediğini fark edip geri çekilmese kucağına bile tırmanmaya hazırdım. Lanet olsun, neden bu kadar etkileyiciydi ki?

Soluk soluğa bırakıyordu beni, yalnızca gözlerine ve yanık tenine baktıkça bile kasıklarıma sancılar giriyordu.

Jimin'in evin kapısını açtığını gördüğümde küfrederek Taehyung'a döndüm. "Elindeki beyzbol sopası mı?" diye sorduğunda omuzlarından itekledim telaşla.

Asla kavga etmelerini istemezdim ve buna göz yumamazdım. Arkadaşımı çok iyi tanıyordum, bir an bile tereddüt etmeden o beyzbol sopasıyla üstüne saldırırdı! Ah Tanrım!

"Git. Gitmen lazım, derhal!" diye panikle soludum. Tam o sırada çenemden yakalayarak ağzımın ortasına sert bir öpücük kondurduğunda, çenemden tutmasına rağmen başım bu baskılı öpücüğün etkisiyle geriye kaydı.

Ben onu araca binmesi için iteklerken, o bunu yapmak yerine ellerini belime dolayarak bana sıkıca sarıldı. Başını çevirerek dudaklarını bu kez kulağımın arkasına bastırdığında beynime kurşun yemişim gibi sarsıldım kolları arasında.

"Çilekli lipbalmlı dudaklarının tadına daha sonra yeniden bakmayı çok isterim." diyerek kulağıma fısıltısını bıraktığında tüylerim diken diken oldu. Şu telaşlı durumda dahi tahrik ediyordu beni... Elektrik akımına kapılmışım gibi titredim. Siktir, beni feci şekilde etkiliyordu!

Tam o sırada arkamdan sarsılarak iteklendiğimi hissettiğimde sağa doğru savsaklasam da son anda dengemi koruyup zemine kapaklanmaktan kıl payı kurtuldum.

Jimin çoktan bize yetişerek elindeki beyzbol sopasıyla Taehyung'un aracının tavanına tüm gücüyle vurduğunda Taehyung çarpık bir şekilde sırıttı. Bakışları kışkırtıcıydı. O beyzbol sopasıyla mı beni korkutacaksın dercesine bakıyordu.

Gözlerini kırpıştırarak gülüşünü genişletti, ardından dudaklarını konuşmak amacıyla araladı.

"Selam, bu şekilde tanışmak ne kadar doğru?" dediğinde Jimin öfke içerisinde beyzbol sopasını ona doğru savuracakken müthiş bir hızla öne atılıp ona arkasından sıkıca sarılarak geriye çektim.

"Sen serseri! Jungkook'tan uzak dur tamam mı! O sana göre biri değil! Git kendine, kendin gibi psikopat birini bul!"

Jimin kollarımın arasından kurtulmak için deliler gibi zıplarken tiz sesiyle bağırdıkça bağırdı. "Sakin olur musun bir lütfen ama yaaaa!" diyerek araya girdiğimde Taehyung ellerini göğsünde birleştirerek, tek kaşını kaldırmış bir şekilde Jimin'e baksa da bakışlarının beni bulması saniyeler içerisinde gerçekleşti.

Başını hafifçe yana doğru eğip dudaklarını yavaşça konuşmak adına araladı. "Sonra görüşürüz güzelim." dedi ve bana göz kırptıktan sonra aracına geçip kapıyı çekerek kapattığı gibi gaza köklenerek tozu dumana katacak, motoru bas bas bağırttıracak şekilde uzaklaştı.

**

Bölüm sonu :) Umarım sevmişsinizdir. Bol bol oy ve yorum isterim. Gelecek bölümde görüşmek üzere, sağlıcakla kalın. Seviyorum sizi <33

Instagram: Sevvyniz & Sevvy97 / Tiktok & Twitter: Sevvyniz

-Şevval

MY FATHER IS A COP • TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin