Wiiii
Gözlerimi dinlendirmek için uzanmıştım. Bir erkek sesi ile gözlerimi açtım. Karşımda genç yaşlarda orta boylu siyah dağınık saçlı bir kişi oturuyordu, ve bana bakıyordu. İlk defa korkuyu iliklerime kadar yaşıyordum.
Bana yardım etmek için mi gelmişti? Bunu düşünerekten cama vurmak için ayağı kalktım.Var gücümle cama vurmaya başladım. Hiçbirşey olmuyordu. Sanki vurduğum yumruklar hiçbirşey değilmiş gibiydi. Vurmayı bıraktım. Bu kimdi? veya neden burada, benim karşımda dikiliyordu?
Şok olmuş bir şekilde gözlerinin içine bakıyordum. Onun bana baktığı gibi. Hiç beklemediğim birşey oldu. Gözlerimi kapayıp açtığımda karşımda ki kişi ortadan yok olmuştu. Nasıl oluyordu bu? Bian çıldırdım mı acaba? diye düşündüm.
Mektuplar nerede diye etrafa göz gezdirdim fakat hiçbirşey yoktu. Mektupları... o çocuk mu almıştı? Panikle diğer yerlere baktım. Lakin etrafta hiçbirşey yoktu. Oturakların altına bakmaya karar verdim.
Bakarken bir kağıt parçası buldum. Mektuplardan birini buldum diye sevinirken yüzüm düştü. Kağıt parçasının üstünde "You mustn't take my stuff without my permission."(İznim olmadan eşyalarımı almamalısın.) yazıyordu.
Burada..bu metro istasyonunda benimle beraber biri daha mı vardı?