Prolog

86 9 7
                                    


Başlama tarihi ve saatlerini alayım:')

25.04.22

23.21

Size onu nasıl anlatmalıyım?

İçimden geldiği gibi mi ?

İçime geldiği gibi mi ?

İşime geldiği gibi mi?

Bunaltmayayım sorularımla. Sordukça bitmiyor çünkü ve sordukça da cevap alamıyorum da. Bu hissin ne olduğundan bahsedeyim ilk önce. Hepimizin bildiği çözümünün sonsuz kişi sayısı kadar olduğu, çağdan çağa herkesin tattığı en ilkel -açlık kadar- histen bahsedeyim. Belki o zaman anlaşılır olur derdim.

Aşığım ben.

Deli dolu, çılgın mılgın, iyi kötü orasını bilemem ancak aşığım ben. Gidişatını kestiremediğim sevmesini beceremediğim ancak söylemesine de çekinmediğim bir aşkın içerisindeyim. Durduramıyorum da.

Engel olmak mı?

İnanın hiç içimden gelmiyor.

Dur desem, görmezden gelsem, farklı şeylere odaklansam belki engel olabileceğim ancak öyle güzel kıvrandırıyor ki beni. Öyle alışmışım ki aşkın bu acısına vazgeçesim gelmiyor. Güzel de bir adamı seviyorum bu arada.

Hırçın, dediğim dedik, umursamaz, sevgiye değer vermeyen birini değil ...

Adam gibi adam birini seviyorum. Öyle derinden de seviyorum ki ... Kıyamıyorum.

Bu hikayenin iyisi o çünkü.

Ona zararı dokunacak olan ise ben.

Her hikaye de mutlaka bir iyi var ve mutlaka da bir kötü. Çünkü ancak böyle anlaşılır iyi ve kötü.

İyi var çünkü kötü ne demek anlasın insanlar ve kötü var iyi ki var! Çünkü iyi ne demek kötü bile anlasın.

Devrik, gizemli, çok bilinmeyen kelimelerle;ağdalı ,ustaca bezenen ifadelerle anlatmayacağim sizlere hikayemi. Anlatabilirim de . Şayet yaparsam güzel de yaparım. Fuzuli gibi Nabi gibi Nedim gibi anlatırım sizlere aşkımı. Yaptığım benzetmelerle Mecnun olurum ama aşk öyle sade öyle duru bir his ki öyle insansı ve basit. Hissetmesi çok basit bir his. Onu acıya bulayan karşılıksızlığı ve imkansızlığı.

Benimkisi hangisi mi?

Benimki ikisi de.

En çok imkansız en çok karşılıksız.

Karşılıksız bir imkansızlık benimki.

Susturamadıkça coşturan bir imkansızlık. Sevdikçe bocalatan bir imkansızlık. Masumluk halbuki. Bunca yıl oluru olmayan aşklara yelken açarken gözümün dibindekini görmemenin imkansızlığı. Kötü çocuğa olan aşkımızdan, şerefsize düşkünlüğümüzden yüz bulamayıp peşinde koşturanından ne zaman ayrıldıkta iyi çocuklara da yanar olduk?

Yanamadım. En azından başlarda. Toyluğumun kavurucu vurgunluğu içime dek işlediği sıralar hep bir hovardanın pesindeydim. Esrarengiz,havalı kaç çocuk için gözlerimi kolidorlara diktim şekilden şekile girdim hatırlamam. Hatırlayamam da . Öyle çoktu işte.

Şimdi ise gözlerimi kendi içime dikmiştim. Kendi yalnızlığımı hisseder olmuştum. Sınav senemde kendi yokluğumdan doğurmuştum kendimi. 

Bir adam sevmiştim. Oluru yoktu. Olamazdı da . İçimden seve seve bir yokluğa savrulmuştum. Yasak bir aşkı anlatmıyorum size. Kardeş gibi büyüdüğüm birini anlatıyorum.  Basit bir hikaye de anlatmayacağım.

O'nu anlatacağım.

Nerden  başlayıp da anlatacağım  bilmiyorum.

Yanımda, önümüzdeki matematik sorusunu çözerken tekleyen kalbimi ustaca saklıyorum.

Ben yanlışın içindeki cevapsız soruyum.

O ise her şıkka konan doğru cevap. O öyle bariz net, ben bir o kadar bulanık.

 

 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

             °CİHAN NUHOĞLU°

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

             °CİHAN NUHOĞLU°

             °CİHAN NUHOĞLU°

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

               °FEZA GURUR°

Bugünün Yarını YokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin