OIRA~4~

186 24 5
                                    

Scott

Göz kapaklarım ağır ağır aralanırken Joanne'nin göğüsümde yattığını fark ettim. Ve bir şey daha fark ettim. Üzerimde kıyafetlerim yoktu. Eğer geceyi yatakta geçirdiysek evden ayrılmadım demekti. Tabii çatılarda çıplak gezdiğim düşüncesini hemen uzaklaştırdım.

Kıyafetlerimi bulmak için kalktığım sırada bir kaç bira şişesinin devrilmesi ile Joanne'nin gözlerini açarak yatakta doğrulması bir oldu. Uykunun getirmiş olduğu hırıltı eşliğinde, " Scott? " diye mırıldandı. Sanırım bir kaç saniye sonra idrak edeceği manzara pek hoşuna gitmeyecekti. O yüzden yatağın üzerindeki çarşafa dört elle sarılarak belime doğru çektim. O sırada Joanne'nin üzerinden kayan çarşaf çığlık atmasına sebep olmuştu. Refleks gereği bir hareket ile çarşafı kendi üstüne çekmeye çalıştı. " Scott! Ne yapmaya çalışıyorsun?

" Pekâlâ, tamam. Sakin ol. " Usulca kıyafetlerimi aramaya başladım ve koridorun başında gördüm. Ah, tanrı aşkına. Seri adımlar ile koridora giderek kıyafetlerimi kucakladım.

" Benim kıyafetlerim de ordaysa küçük bir yardıma hayır demem. " Sesine yansıyan dinçlik uyku halinden çıktığını gösteriyordu.

Bütün gülüşüm yüzüme yayılırken " Neden gelip kendin almıyorsun? " diye cevapladım.

Bu sefer utanç dolu bir ses ile " Ah, tanrı aşkına, Scott! " diye bağırdı.

" Tamaam, veriyorum. "

Kendi kıyafetlerimi giydikten sonra Joanne'nin kırışmış kıyafetlerine baktım. " Bence dolaptan yeni şeyler çıkarmalısın. Ben bunları makineye atarım. " Cevap gelmeyince yatakta çıkardığı hışırtıdan harekete geçtiğini anlamıştım.

Islık eşliğinde merdivenlerden inmeye başladım ve mutfağa girdim. Ellerimi ovuşturarak " Pekâlâ işte başlıyoruz. " diyerek kahvaltı hazırlıklarına bir giriş yaptım. Tezgahın üstünde asılı duran demir askılıktan krep tavasını aldım. Tabii diğer tavalar ile çarpışınca büyük bir ses eşliğinde yere düştüler.

Scott, başlangıç olarak çok kötü bir adımdı.

İç sesime bir küfür savurarak tavaları tekrar yerine astım. Dolaptan gerekli malzemeleri çıkararak kapta çırpmaya başladım.

Pişen krepleri tek tek tabaklara koyarak masaya yerleştirdim. Bardaklara portakal sularınıda masaya koyduktan sonra tekrar mutfağa giderek Joanne'nin en sevdiği vişne reçelini çıkardım. Arkamı gördüğüm sırada Joanne mutfak girişinin pervazına yaslanmış bir halde bana, kırılan dudakları ile bakıyordu.

" Bay Vincent. Beni her geçen gün şaşırtıyorsunuz. " Kahverengi kaşları müzip bir biçimde havaya kalkmıştı.

" Buna alışmalısınız bayan Weekly. " Yanından geçerken dudaklarına kısa bir öpücük verdim.

Kahvaltım bitirip üstümü değiştirmek için yukarı çıktım. Tekrar aşağı indiğimde Joanne elinde geniş bir fincan ile oturuyordu. Beni fark edince yavaşça ayağa kalktı ve uzun hırkasına sarıldı.

" Bugün bende kalmanı istiyorum. Aşçılığı bir süreliğine devralacağım. "

Kaşlarımı kaldırarak " Yemeklerimi sevdiğini sanıyordum. " dedim.

Gülümsemesi iyice yüzüne yayılırken " Yemeklerini ve uğruna ölünesi ipek çarşaflarını ne kadar sevsemde, evimi daha çok seviyorum. "

" Tamam istediğin şekilde olsun. "

" O halde çıkışta beni Wall Street Alışveriş Merkezi'nden alırsın. "

Kısa süreli bir gülümseme ile " Anlaştık. " dedim.

OIRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin