Işık, Gölgeler & Büyü / Loki Laufeyson (Bitti)

-10- Atlasam Da Ölmedim

Gözlerimi birden açtığımda kendi odamın tavanı ile karşılaştım. Kaşlarımı çatarken zihnimde canlanan düşünceler ile ayağa kalktım.

"Melody!"

Yanımda bir hareketlilik olunca başımı çevirdim. Melody ilk etrafa daha sonra bana baktı.

"Ne oldu?"

"O soruyu ben sana sorayim. Ben bayıldıktan sonra ne oldu?"

"Ah... Güzel soru. Loki ve Hela sert bir kapışmaya girdiler. Baya uzun sürdü kavgaları. En son aralarına Odin girdi ve Hela'yı bir yere mühürledi. Loki ise... Seni buraya getirdi ve ortadan kayboldu."

Dediği şeyler ile küfür ederken hızlıca yataktan kalktım ve salona yol aldım. Kendi telefonum ortada olmadığından bilgisayarı açtım. Tamam... Loki'ye ulaşmam için ne yapmam gerekiyor şu an? İç çektim. Hızlıca hacker tanıdığım olan Helena'ya mesaj attım. O bu işlerde iyiydi. (Burada ki Helena Hacker'da olan Helena'nın başka bir versiyonudur. İkisi aynı değilidir.)

Ywifeli: Lena sana işim düştü...

HiLenaHi: Sana da merhaba Louis. Söyle bakalım ne işin düştü?

Ywifeli: Avengers kulesine ulaşmam gerek. Yardım lazım.

HiLenaHi: LELELRLRLRLRŞRL
KDKDKDKRKRKKR
KDKDKDKDKKRKRKRKRKRK
Komik şaka. Cidden ne istiyorsun?

Ywifeli: Ben ciddiyim...

HiLenaHi: Siktir.

**********

Elimdeki karta ve karşındaki binaya bakıyordum. İç çektim. Binaya girdim. Umarım Lena'nın yaptığı çakma kart iie yarar. Üzerimde olan kalem etek ve lacivert kumaş ceket beni yeterince iş kadını göstermiyordu orası ayrı.

Kartı o okuma şeylerinde okuturken kapı açıldı. Gözlerim büyürken kıkırdadım. İçeri girdim. Asansöre yol aldım. Düğmelere bir bakış attım. Üzerinde Avengers logosu olan düğmeye bastım. Asansör yavaşça yukarı çıkarken yan gözle asansörde kamera var mı diye baktım. Gördüğüm kamera ile iç çektim. Tamam bu zor olacaktı. Asansör durunca dışarı çıktım. Elbet Avengers'ın olduğu kat bu değildi. Lavaboya doğru yol aldım. İçeri girdim ve bir kabine girerek kapıyı kitlesim. Üzerimdeki eteği çıkardım ve gri kot şortum ile kaldım. Ceketide çıkardım ve siyah Harry Potter temalı tişörtüm ile kaldım. Kıyafetleri elime alarak çıktım ve çöp kutusuna attım. Telefonu elime aldım. Lena'nın isminim üzerine bastım.

"İçerdeyim."

Karşı taraftaki ses kıkırdadı. Birkaç tuş sesi geldi.

"Seni fark ettiler. Tahmini bir dakika sonra sirenler çalacak ve seni aramaya başlayacaklar. O süre içinde yangın merdivenlerine yol al ve üst kata çık."

Dediği şey ile tuvaletten çıktım. Hızlıca yangın merdivenine yol aldım. Kapıyı açtım ve içeri girdim. Yukarı çıkmaya başlamam ile sirenlerin çalması bir oldu. Kıkırdadım ve hızla yukarıya yol aldım. Muhtemelen yalandan bir yangın var diyerek herkesi dışarı alıyorlardı.

Sonunda bir kapıya ulaşınca kartımı çıkardım ve okuttum. Kapı açılırken kıkırdadım. Tam kapıdan çıkacakken bana silahlarını doğrultmuş bir Avengers beklemiyordum. Gördüğüm şey ile kahkaha attım. Bana anlamayarak bakıyorlardı. Zar zor konuşarak.

"Beni cidden tanıyamadılar."

Gülmemi zar zor durdurdum. Sonra sahte göz yaşlarımı sildim. Daha sonra parmağımı şıklattım. Melody ile birlikte otuza yakın ruh askeri arkamda belirmişti. Ellerimi şortumun ceplerine yerleştirdim. Onlara soğukça baktım.