Bazen önünüze bakıp sadece koşmanız gerekir. Durup dinlenmeyip sadece koşmamız... Çünkü durursak hayatı sorgularız ya da kararımızdan vazgeçebiliriz, değil mi?
Karşımdaki kapıya baktım. Derin bir nefes aldım. Titreyen elimi kaldırdım ve kapıya sertçe vurdum. Bir süre sonra kapı sonunda açıldı. Uzun boylu, siyah saçlı adam bana bakıyordu. Kırmızı pelerini ile fazlasıyla dikkat çekiyordu. Tek kaşını kaldırıp bana baktı.
"Kimsiniz?"
"Aaa, şey. Ben Louis-"
"Ah, Ms. Laufeyson. Hatırladım."
Dediği şey ile başımı hızlıca iki yana salladım.
"Soyadım o değil!"
"Imm babanın Loki olduğuna eminim. Ondan ötürü o. Her neyse Ms. Louis lütfen içeri buyrun."
Göz devirip içeri girdim. Etrafı incemeleye başladım. Güzel tarzmış. Ama çok eski o da ayrı bir konu elbet.
"Ne için gelmiştin?"
Etrafı inceleyen bakışlarımı karşımda bana anlamayarak bakan adama çevirdim. İç çektim.
"Aslında... Sizden yardım isteyecekdim."
"Ah onu anladım zaten. Ne yardımı onu soruyorum."
Merlin bu ne katılık. Her neyse ciddi ol Louis. Boğazımı temizledim.
"Şey... İlk önce size gücümden bahsetmeliyim sanırım."
Elimi hafifçe havaya kaldırdım ve parmağımı şıklattım. Arkamda olan Melody ve birkaç ruh görünüyordu şu an. Adam şaşkınlıkla bana bakıyordu. Gergince gülümsedim.
"Gölge Leydi'si oldum aslında. Annemden miras kalan bir güç. Ruhlar ile anlaşma yapabiliyorum ve hatta istersem onlarla ordu kurup savaşabilirim bile. Ya da ajan bile yapabilirim. Her şey olabilir. Tabii sonuçları bedenimin yorgun düşmesi gelişmediğimden ötürü. Normalde böyle bir gücü umursamam ama annemi kurtarmam için hem gölge gücünde hem de Loki'den bana geçen gücü kullanmam gerek."
Parmaklarımı tekrar şıklattım. Şu an sadece yanımda Melody vardı. Adamın yüz ifadesi garipti. Şaşkınlık, korku, kararsızlık...
"Bu-Bu imkansız bir şey. İstediklerin yani. İki güçte bünyenin kaldıramayacağı şeyler neredeyse."
"Yapmak zorundayım. Annem için. Eğer ustalaşamazdam Gölge Lordu'nu yenemem."
Gözleri büyüdü şaşkınlıkla.
"Bu imkansız. O adam zor bir düşman. Yanlız başına yenemezsin ve bulaşmak da istemezsin."
Omuz silktim. Umrumda sanki.
"Annem ondan daha değerli."
"Peki bunu baban biliyor mu?"
"Loki'ye bir şey asla demem. Bu gücü kullanmamam için mühürledi hatta ama mühürü kırdım o ayrı konu... Şu an gücü kullandığımı bile bilmiyor. Annemin yaşadığını da bilmiyor."
Evet öyleydi. Ona dememiştim. Onunla hiç konuşmuyordum ki hatta. Okul ve kule arasındaydım hep. Bugün ise okul yerine buraya gelmiştim. Bir şey olacağını sanmıyordum.
"Ah öğrense daha iyi olur küçük hanım. Yoksa-"
"Yoksa ne? O adam beni onca sene aramadı o çöplükte bıraktı. Annemsizken beni o halde bıraktı ve daha yeni peşime düştü. O Asgard'da birilerini kandırırken ben alkolik bir adamdan kaçmaya çalışıyordum."
Gözlerim dolmaya başlarken ellerimi yumruk yaptım. Sakin olmalıyım.
"Bak... Eğer yardım etmeyeceksen zaman kaybetmeme değmez şu an. Bu işi halletmek istiyorum hızlıca."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Işık, Gölgeler & Büyü / Loki Laufeyson (Bitti)
Fanfic{O sadece ailesi olsun istemişti.} ----- Bu kitapta delilikler, üzüntüler, manyaklıklar vardır. Okurken dikkat ediniz. Yazım hataları varsa boşuna düzeltmeyin zaman kaybıdır. Bu kitabın hakları kardeşimin telefonunda gizlidir.