YOK OLUŞ

YOL 2

Yola çıktığımızda Joseph'in yanına gittim.''Neden kararını değiştirdin?''dedim. ''Sen neden bu kadar çok istiyosun?'' dedi.

''Sonuçta insanlar virüsü kapıyolar. Orada kamp kurup kalsaydık eğer biz de kapacaktık ki New York'a gitmek ve tedaviye ulaşma şansı benim için daha iyi bir seçenek gibi durdu.'' dedim. Sadece güldü ve yoluna devam etti.

''Matt ne kadar yolumuz var sence?'' dedim. ''Bilmiyorum.Ama şimdi bir köyde tanıştığım arkadaşın yanına gidiyoruz. O bana bir harita verecek.'' dedi.

Matt'in dediği köye vardığımızda etraf ateşlerle çevriliydi. Birileri buraya saldırmıştı. Bu çok açık belliydi.

İçeri girdiğimizde yerde deliler ve sağlıklı insanlar vardı. Benim midem bulandı ve dışarı çıktım. Octavia da yanıma geldi. Aynı durumu yaşıyo olmalıydı. Diğer dört kişi harita bulmak için içerilere göz atıyorlardı.

Dişarı çıktıklarında umut dolu gözlerle onlara baktım ama nafileydi. Hiç kimse hiçbir şey bulamamıştı. Ama Jack hala içerideydi. Uzun bir süre onu bekledik. Dışarı çıkmamıştı. Matt ve Joseph ona bakmak için içeri girmeye karar verdiler. Hazırlanıp içeri giriyorlardı ki Jack bir anda içeriden çıktı. Çıktığında tek söylediği şey ''İçeride bir deliyle kapışmak zorunda kaldım. Sizi korkuttuysam özür dilerim.'' oldu

Biz ne olduğunu anlayamadan Jack yere serildi. Hemen etrafını sardık. Su falan vermeye çalıştık. İçmiyordu. Bu yüzden suyu israf etmemeye karar verdik.

Aklıma nabzına bakmak geldi. Hemen nabzına baktım. Atıyordu. İçim inanılmaz derecede rahatladı. Bir, bir buçuk saat sonra uyandı. Su istedi ve Caroline ona hemen su getirdi.

İyice kendine geldiğinde içeride neler olduğunun sorduk.Uzun uzun anlatmaya başladı.

''Haritayı aramaya başladım. Kulübelerin sonuncusundan çıkıyordum. Sağ taraftan bir ses geldi ve o tarafa kafamı çevirmiştim ki bir deli aniden üstüme atladı. Ben de savaşmak zorunda kaldım. Adam öldüğünde çok duman solumuştum. Zar zor dışarı çıktım. Devamını da biliyosunuz zaten.'' dedi.

Çok fazla duman soluduğu belli oluyordu. Anlatırken çok zorlandı ve sürekli öksürdü. Bu geceyi burda geçirmeye karar verdik. Jack yürüyecek durumda değildi. Bu sırada Joseph de ayağını dinlendirecekti.