2.Bölüm

13 0 0
                                    

30.04.2022

2022

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~2.gün~

Eve geldiğimizden beri Jungkook sürekli her şeyi sorup duruyordu. Televizyonu, bilgisayarı ve diğer elektronik eşyaları gördüğünde hep Taehyung, bu ne? diye soruyordu. Her defasında sabırla gösterdiklerinin ne olduğunu ve ne işe yaradıklarını anlatıyordum bende.

Evi temizlemiştim. Şimdi ise yemek yapmaya koyulmuştum. Bir taraftan da teyzem geldiğinde Jungkook'u ona nasıl açıklayacağımı düşünüyordum. Her şeyi olduğu gibi açıklamak için biraz zamana ihtiyacım vardı. Ben bile neyin ne olduğunu tam bilemiyordum ki bir başkasına anlatayım.

"Yalnız mı yaşıyorsun?" Jungkook'un sesiyle düşüncelerimi yarıda kestim.

"Hayır, teyzemle birlikte yaşıyorum." diyerek doğradığım patatesleri tencereye atarak kapağı kapattım. Lezzetli bir çorba yapmak istiyordum.

"Ailen yok mu?"

"Hayır. Çok küçükken bir kazada onları kaybettim. Hatırlamıyorum bile. O günden beri teyzemle yaşıyorum. Beni o büyüttü." dedim. Teyzem bana böyle demişti. Küçükken bir araba kazası geçirmişiz. O kazada anne ve babam hayatını kaybetmiş. Daha sonrada beni teyzem yanına alarak büyütmüş. Diğer akrabalarım vardı fakat hiç biriyle hayatımda 3 defadan fazla görüştüğüm yoktu. Onlar yüzünden bu durum böyleydi. Hiç biri beni istemezken bana sahip çıkan teyzemdi. O benim hem annem hem de babamdı. O yaşayan en değerli varlığımdı. Bana hiç bir zaman kötü hissettirmeyen, beni üzmeyen bir insandı. Hayatım boyunca minnettar kalacağım birisiydi.

"Ah, üzgünüm. Bunu bilmiyordum." dedi Jungkook. Bu konuyu açtığı için kendini kötü hissetmişti herhalde.

"Sorun yok. Senin hatan değil. Bilmemen normal. Peki ya sen," dedim yeniden arkamı dönüp tenceredeki patatesleri karıştırırken, "Ya senin ailen?"

"Benim de ailem yok. Bir tek büyükbabam var. Büyükbabam bir keresinde bana ailemin bir savaşta hayatını kaybettiğini demişti. O günden sonrada konusu pek açılmamıştı bu durumun."

"Senin adına üzüldüm. Demek ki ikimizde anne ve babamızdan uzakta büyüyen 2 ins- yani 2 çocukmuşuz." Jungkook'un dünyadan olmadığını unutmuştum kısa sürede.

"Ah, şey," dedi Jungkook elini yeniden saçlarına atarak. Bu hareketi çok fazla yapıyordu ve bu çok tatlı görünüyordu gözüme. "Ben aslında melezim. Yani babam Mediocris Terra'dan ama annem bir insan. Yani yarı insan sayılırım." diye ekledi.

İnanamadım. Annesi ve babası nasıl bir araya gelip evlenmişler ki?

"Jungkook, peki anne ve baban nasıl tanışmış?"

"Babam Mediocris Terra'nın savaşçılarından biriymiş. Sanctus Liber'in -Mediocris Terra'nın kutsal kitabı- kara büyücülerin eline geçmemesi için dünyaya saklamak için gelmiş. Ve burada annemle tanışmış. Daha sonra her şeyi ona anlatmış ama annem babama aşık olduğu için onu bırakmak istememiş ve onunla birlikte Mediocris Terra'ya gelmiş. Daha sonrada savaşçı sıralarına doktor olarak katılmış. İşte böyle." Cümlesini bitirdikten sonra derin bir nefes aldı.

༒︎ 𝑴𝒆𝒅𝒊𝒐𝒄𝒓𝒊𝒔 𝑻𝒆𝒓𝒓𝒂 ༒︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin