27.04.2022
~1.Gün~
Yeni bir okul gününe uyandım. Çalan alarmı kapatıp, yerimde biraz esnedim. Erken kalkmayı pek sevmiyordum ama okulum biraz uzaktı ve erken kalkmazsam geç kalma şansım çok fazlaydı. Özellikle geç kalmayı hiç sevmezdim.
Bu sabahda erken kalkıp, banyo işlerim, hazırlanmam ve kahvaltı saatim derken evden çıkma zamanım gelmişti.
Okul yolu unutulmuş bir parkın içinden geçiyordu. Park çok eskiden yapılmıştı. İnsanların çok olmadığı bir bölgede yerleşiyordu. Bu yüzden hiç kalabalık değildi. Haftada 5 gün gittiğim parkta sadece dönüş yolunda toplamda en fazla 10-15 kişi görürdüm.
Çok fazla kalabalık olmaması ve çok sessiz olmasından dolayı hoşuma gidiyordu burası.
Hatta size küçük bir sırr vereyim. Sabahları erken uyanmamı okulun uzak oluşuna bağladım ama aslında eğer erken kalkıpta evden çabuk çıkarsam parkta daha fazla yürüye biliyordum.
Şimdide sessiz parkın içindeydim işte. Burada çok fazla ağaç vardı. Bana ormanı hatırlatıyordu. Telefonuma baktığımda dersin başlamasına daha 35 dakika vardı.
İçimden edebiyyat dersinden öğretmenin verdiği şiiri tekrarlarken aniden ağaçların birinden küçük bir çığlık duydum.
Gerçekten çok korkmuştum. Sabahın erken saatleri pek insan olmazdı zaten. Bunu düşünmem korkumu arttırıken birde ağaçtan duyduğum çığlık bunu körüklüyordu. Yavaş ve titrek bakışlarla yüzümü ses gelen tarafa çevirdim. Ağacın başında biri vardı. Mor saçlı biriydi. Yani gördüğüm kadarıyla siyah saçları vardı ve saçlarının uçları mordu. Beyaz tenli ve yüzü hafif kızarmıştı. Öylece donup kalırken çocuk yeniden küçük çığlık atarak konuştu.
"Gerçekten mi, Parvus?
İnsanlar bir yerlere boyut açtığında hep ağaca mı düşerler?" dedi. Şok olmuştum.
Ciddiyim buda neyin nesi şimdi?"İnsanlar geçit veya boyut açamazlar, Jungkook" dedi yanındakı ufak peri(?).
"Ama, Parvus," diye sitem ediyordu mor saçlı çocuk. "Buradan nasıl ineceğim ben?" Beni görmüyorlar-
"Hey, merhaba. Arkadaşıma yardım edebilir misiniz acaba? Ben tek başıma onu indiremem oradan."
"B-ben galiba hayel görüyorum. Bunlar gerçek değil. Çok mu erken uyandım acaba?" dedim korkarak. Gerçekten burada tamda şimdi neler oluyordu?
"Hayel görmüyorsunuz bayım. Fakat lütfen ona oradan inmesinde yardımcı olur musunuz? Çok yüksek. Eğer atlarsa bir yerini incitebilir." dedi küçük havada uçan şey.
Gözlerimi sıkıca kapatıp başımı iki yana hızla salladım. Eğer rüyaysa uyanmam gerek yoksa delirebilirdim.
"Yardım edecek misiniz?" diye yeniden sordu küçük peri. Sesiyle gözlerimi hızla açtım. Ama bu yanlış bir karardı. Çünkü peri tam önümdeydi. Normal insanın 10 katı küçüklüğünde pembe elbiseli, sarı saçlı bir peri tam önümde havada durmuştu yada uçuyordu. Bilemiyordum işte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
༒︎ 𝑴𝒆𝒅𝒊𝒐𝒄𝒓𝒊𝒔 𝑻𝒆𝒓𝒓𝒂 ༒︎
Fantastik"Ah, bu arada ben Mediocris Terra'dan Jeon Jungkook. 18 yaşındayım ve buraya büyükbabam büyücü Vetus'u bulmaya geldim. Ama geçitte bir sorun çıktı galiba. Ağaca düşmek benim planımda yoktu." diyerek elini saçlarına attı.