01.06.2022
~4.Gün~
Sabah gözlerimi Jungkook'un sesi ile açtım. Birilerile konuşuyordu. Sesini alçaltmaya çalışsada uykum hafif olduğu için onu duyabilmiştim.
"Çok kızdılar mı?" diyordu Jungkook. Neden bahsettiğini anlamamıştım. Belkide Parvus gelmiştir diye düşünmüştüm.
"Yoongi bir-" Parvus cümlesini bitirmeden Jungkook onu kesmişti.
"Lütfen sesini biraz alçaltır mısın? Uyanabilir."
"Tamam, tamam. Üzgünüm. Her neyse, Yoongi biraz kızdı. Bu işin tehlikeli olduğunu söyledi. Seni bulduğunda sana sağlam bir yumruk atacakmış." dedi. Daha sonra ikisinin hafif gülme seslerini duymuştum.
Daha fazla duramayarak gözlerimi açtım ve yatakta oturur pozisyona geldim.
"Günaydın. Hoşgeldin, Parvus!" dedim bir yandan saçlarımı düzelterek.
"Merhaba, Taehyung." Hâlâ havada asılı kalmasına şaşırıyor olsamda bunu pek belli etmemiştim.
"Ee, Taehyung, sana bir teşekkür borçluyum." dedi Parvus uçarak karşıma geldi.
Sabah uyandığımda birinin yakınıma gelmesini pek sevmezdim. Nefesi veya nefesim kokabilirdi. Yüzümün veya gözlerimin şiş oluşunu görmekten hoşlanmaya bilirdi. Bu yüzden geri çekilmiştim. Parvus'ta bunu anlayarak benden biraz uzaklaşmıştı.
"Ne için?" dedim Jungkook'a bakarak. Hiç bir şey söylemiyordu. Sadece bizi izliyordu. Gözgöze geldiğimizde ne kadar tatlı göründüğü hakkında düşünmüştüm.
"Dün acilen gitmem gerekiyordu. Bu yüzden Jungkook'u bırakmıştım. Onu evine alarak yardım etmişsin. Bunun için teşekkür ederim. Yapmayabilirdin. Ama orada bırakmadın. Sana minnettarım." dedi karşımda eğilerek. Gülümsemiştim. Kültürümüzde birine olan minnet hissimizi, saygınlığımızı eğilerek gösterdiğimizi öğrenmiş ve bana bunu gösteriyordu. Bu beni çok mutlu etmişti ki ben de gülümsemeye başlamıştım.
"Önemli değil. Jungkook'u orada bırakmam yanlış bir hareket olurdu. Bunun için teşekkür etmene gerek yok hem. Sayende onunla az çok birbirimizi tanıdık." diye cevapladım Jungkook'a bakarak. Bana yanıt olarak gülümseyerek hafifçe kafasını sallamıştı.
"Bunu duyduğuma sevindim. O da seninle vakit geçirmekten hoşlanmış. Öyle söyledi." dedi arkasını dönüp Jungkook'a bakarak. Sonra hemen yeniden bana dönerek, "Jungkook o kadar soru sordu ki ben sorularımı soramadım bile. Her şeyi anlattı mı sana?"
İlk önce ne diyeceğimi bilemedim. Bu yüzden yeniden Jungkook'a döndüm. Mimiksiz haliyle beni izliyordu. Ardından hemen Parvus'a dönerek, "Her şeyden kastın ne için burada olduğu mu?" diye sordum.
"Evet."
"Evet, anlattı. Büyükbabası için."
"Taehyung." Parvus uçarak yanıma gelip oturmuştu. Ondan biraz uzağa kaymıştım anında. Dediğim gibi hâlâ bana garip geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
༒︎ 𝑴𝒆𝒅𝒊𝒐𝒄𝒓𝒊𝒔 𝑻𝒆𝒓𝒓𝒂 ༒︎
Fantasy"Ah, bu arada ben Mediocris Terra'dan Jeon Jungkook. 18 yaşındayım ve buraya büyükbabam büyücü Vetus'u bulmaya geldim. Ama geçitte bir sorun çıktı galiba. Ağaca düşmek benim planımda yoktu." diyerek elini saçlarına attı.