He wants to protect him

155 14 61
                                    

Medyadaki şarkı ile okumanız önerilir. "Is it" bu ficteki Jisung'un şarkısı.

Ayrıca fic playlistine profilimden ulaşabilirsiniz.

Jisung'un looku bölüm sonunda var.

________▶________

Uzun zamandır doğru düzgün dışarı çıkmadığından sanki ilk seferiymişçesine içine çekti temiz havayı. Yüzünde küçük bir tebessüm oluşmuştu.

Arkadaşının zoruyla olmasa yine çıkmazdı evinden. Neredeyse 2 aydır markete gitmek dışında evden çıkmamış, tüm gününü evde geçirmişti. Anksiyetesi, gözünün önünde gerçekleşen kaza yüzünden tekrar kendini göstermişti. Atlattığını, artık ansızın gelen ataklarının olmayacağını düşündüğü için tekrar bu duruma düşmek onu daha da dehşete sokmuştu. İnsanların ona acıyacağını düşündüğünden iyice içine kapanmış, kendisiyle başbaşa kalmak istemişti bir süre. İnsanlar göz altlarını görseler ona acıyan bakışlarıyla bakarlardı, emindi buna. Bu, en son istediği şey bile değildi. Evet belki onlardan korkuyordu ama hiçbirinin acıyan bakışlarını üzerinde istemiyordu.

Evde bulunduğu 2 ayda arkadaşları dahil kimseyle doğru düzgün yüz yüze görüşmemişti. Onları endişelendirmemek için arada görüntülü arıyordu, bazen de kapısına gelip zorla kendilerini içeri davet ettiriyorlardı ama bu kadardı işte. Tek yaptığı limonlu cheesecakelerini mideye indirirken anime izlemekti.

Ortalığı da toplamıyordu, çok arada bile olsa arkadaşları uğruyor ve etrafı toparlıyorlardı. Başka birinin kirini, dağınıklığını toplamak belki kimileri için rahatsız edici olabilirdi ama arkadaşları Jisung'u anladıklarından seslerini bile çıkarmıyor, ellerinden geldiği kadar sarışına destek oluyorlardı.

Ayrıca kilo da almıştı. Bu kendisini çirkin hissettiriyordu, geçen birkaç günde hiçbir şey yemeyerek eski kilosuna düşmüştü. Bu sebeple evden çıkmadan önce de pek bir şey yiyememişti. Uzun süreli açlıklarında hep böyle olurdu. İlk bir kaç gün düzgün bir şey yiyemez ve kilo vermeye devam ederdi. Bu onu sevindirirdi, arkadaşlarının aksine. Onlar epey şikayetçiydi bu durumdan.

Aldığı nefesi geri verirken bakışlarını gökyüzüne çevirdi. Bu gece hava fazlasıyla açıktı ve şehrin parlak ışıkları dahi yıldızları kapatmıyordu. Bugün güzel bir gün olacak diye geçirdi içinden. En azından öyle umuyordu.

Telefonunu çıkardı ve kameradan tekrar kendini kontrol etti. Birkaç gün öncesine göre iyi görünüyordu.

Şişmiş ve morarmış gözaltlarını makyajla kapatmıştı. Gözlerini hafif buğulu gösterecek şekilde kahve tonların ağır bastığı bir makyaj yapmış, üstüne krem rengi bir body, onun üstüne de büyük, kahverengi bir sweat giyinmişti. Altına da koyu kahve tonlarında bir pantolon ve kahvenin her tonunu içeren bir ayakkabı giymişti. Kısacası bugün tamamıyla kahverengiler içindeydi. Omzuna astığı kumaş çanta ve boynundaki ayıcıklı kolye ile ise kombinini tamamlamıştı. Dışarıdan bakan birisi için fazlasıyla şirin bir görüntüydü.

Çantasından kulaklığını çıkardı ve rahat hissetmek için favori şarkılarından biri olan G-Dragon'ın Middle Fingers-Up şarkısını açtı. Bu şarkı az da olsa özgüvenli hissettiriyordu. Kimseyi önemsemiyormuş gibi.

20 dakikalık yolda biraz Day6 biraz The Rose dinleyerek sonunda hyungunun attığı konuma varmıştı. Uzun zamandır arkadaşlarıyla buluşup görüşmemişti. Gerçi doğru düzgün evden çıktığı bile yoktu ya. Bunun için her ne kadar kendine kızsa da eskiden de böyle dönemleri olduğunu bildikleri için ona kızmayacaklarını biliyordu. Hepsini ister istemez endişelendirdiğini de biliyordu ama kendini kapana kısılmış ve çaresiz hissettiği o zamanlarda kimseyi görmek istemiyordu. Buna kendisi de dahildi. Evdeki tüm aynaları kaldırmıştı 2 ay önce.

Guard You | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin