Bulutların, mavi gökyüzünün insanlara selam vermesini engellediği günlerden biriydi yine. Gri bulutlar kimisine huzur verirken kimisinin ruhunu daraltıyordu.
Jisung öylece yatağına uzanmış, gri gökyüzünü izliyordu. O da huzurlu hissedenlerdendi. Karamsar gözüken gökyüzüne baktıkça kendisini görür gibi oluyordu. Ruhu griydi Jisung'un. Renkli kıyafetlerine, heyecanlı tavırlarına karşın hisleri, ruhu, varlığı griydi. Bu her zaman böyle miydi peki? Bilmiyordu. Sanki her zaman griymiş gibi hissediyordu.
Daha küçük bir çocukken giydiği için arkadaşı sandığı kişiler tarafından dışlandığı pembe ayakkabılarıyla, saçlarına takmayı sevdiği sarı tokalarıyla, içinde rahat hissettiği açık yeşil, yünlü kapuşonlusuyla beraber griydi işte. Cıvıl cıvıl görünen, parlak kıyafetleri ve ışıl ışıl gülümsemesi ile ruhu gri olanlardandı.
Ne garipti değil mi? Birçok zıtlığı bulunduruyordu bir başına. Memnundu da bundan. Ruhunu herkes görsün istemezdi. Bilirdi, gri bulaşıcıydı. Hastalıktı belki de. Umutsuzluğun, karamsarlığın karış karış gezdiği bir zihne, eleştirilmekten korktuğu için sustuğu fikirlere sahip olmanın hastalıktan başka bir şey olamayacağını düşünürdü. Bu yüzden de korkardı insanlara kendini göstermekten. Onlar da kendisine benzesin istemezdi. Belki de en büyük korkusuydu sevdiklerini kendi gibi görmek.
Arkadaşlarının her birinin ruhu renkliydi, doğrusu Jisung öyle düşünüyordu. Onlarla gökkuşağını yaşıyordu Jisung. Hayatındaki renkler onlardı. Onların olmadığı bir yaşam düşünemiyordu artık. Siyah-beyaz dahi olmayan gri dünyasına birer birer girmiş, renk katmışlardı. Onların olmadığı bir dünya renksiz bir dünya demekti. Renkleri bir kez gören bir insanın renklere kör olmak istemeyeceği ise barizdi.
Bangchan maviydi mesela. Yüreğinde bulundurduğu koca sevgiyle, gözlerinden okunan anlayışıyla, dudaklarından çıkan her bir sözün getirdiği yaşam sevgisiyle maviydi. Felix sarıydı, en güzel parlayandı o. Her zaman hissettirdiği saf sevgisiyle, tek bir gülümsemesi ile insanların içini neşeyle dolduran, kıpır kıpır ve heyecanlı hareketleriyle sarının ta kendisiydi. Hatta belki de Felix sarı değildi, sarı Felix'ti. Changbin siyahtı. Kırılmaz gibi gözüken görüntüsü altında yatan naif kişiliğiyle, herkesin sorununa koşmaya çalışan yorgun ama halinden memnun ruhuyla, inatçı kişiliğiyle... Hyunjin kırmızıydı. Tutkunun var oluş biçimiydi. Gözlerinde yanan ateşle, göstermekten çekinmediği ilgisiyle, sıcak sarılışlarıyla kırmızıydı.
Biliyordu, hayatında eksik olan renkler vardı ama Jisung'un daha fazlasında gözü de yoktu. Moru, yeşili, beyazı, turuncuyu ve diğerlerini görmese de olurdu. Herkes her rengi görecek değildi ya.
Daldığı derin düşüncelerden ayrılmasına sebep olan pencereye düşen yağmur damlaları olmuştu. Pencereyi açarak elini uzattı. Yağmur çiseliyordu. Birazdan deli gibi yağmur yağacağını anlamıştı. Kore'de klasik bir Eylül sabahıydı işte. En sevdiği vakitlerdi bu yağmurlu günler. Bundan olsa gerek daha fazla odasında pineklememek adına yatağından kalkmış, dolabından çok da kalın olmayan bir şeyler giyinmişti.
Aynada kendisine baktı bir süre. Aslen görüntüsü hoşuna gitmemişti ama yağmurlu günlerde sokaktaki insan sayısının bir elin parmaklarını geçmeyeceğini bildiği için çok umursamadı bu sefer.
Evinin anahtarını alıp üzerine sarı şişme montunu giydi. Son olarak da siyah botlarını giymişti. Artık evden çıkmak için hazırdı.
Elinde ne şemsiyesi vardı ne de başını kapatmıştı. Yağmuru her şeyiyle hissetmek istiyordu. İnsanların neden yağmurdan kaçtığını da anlamazdı çocukluğundan beri. Felix'le beraber su birikintileri içinde zıplarlardı. Eve gittiğinde azar yiyeceğini bilse de asla vazgeçmemişti bu huyundan. Yüzlerini gökyüzüne çevirip dudaklarını aralayarak kim daha çok yağmur damlası yakalayacak diye iddiaya girerlerdi. Tabii sonrasında yağmurun temiz olmadığını öğrenmişler ve çocuk halleriyle ya ölürsek diye ağlamışlardı. Ne büyük travmaydı ama.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Guard You | minsung
FanfictionJisung sevimli biriydi. Onu bu kadar sevmek ve korumak isteme sebebi de buydu elbet. En azından, o öyle düşünüyordu. Jisung "Is It?" & Minho "Guard You" -Young K !!!slowupdate!!!