"Bu bölüm, taslaktaki kitabım olan 'Aynı Gökyüzünün Altında' da bulunuyor. Yoğun olduğum için kitaba devam edemiyorum ama sizinle paylaşmak istedim. Devamı gelmeyecek, bilginize. Keyifli okumalar 🦋"
"Her insan etrafına ışık saçardı. Ama ben ise şimdi gökteki sönmüş bir yıldıza dönüşmüştüm ve kendi etrafımda savrulup duruyordum amaçsızca."
"Sen Allah'a güven. Hiç beklemediğin bir anda çiçek açar umutlar."
-Hz. Mevlana-
Aynı Gökyüzünün Altında
Bölüm: 2/ Gökteki Sönmüş Yıldız
Buğra YILDIRIM
İnsanların kalplerini deli gibi attıracak olaylar çıkardı karşısına, heyecandan, mutluluktan, üzüntüden, korkudan...
Bir ameliyathanenin önünde, refakatçiler için bulun koltuklarda oturturken, içeriden gelecek en küçük bir haberi beklerken kalbiniz deli gibi çarpardı.
Tıpkı benim şu an yaşadığım gibi...
Hastanenin refakatçı koltuklarında, dirseklerimi diz kapaklarıma yaslayıp başımı ellerimin arasına almıştım.
Mavi gözlerim yerde sabit kaldığında hayatımda yaşamadığım bundan sonra da yaşamak istemeyeceğim bir duyguya şahit oluyordum.
Kaybetme korkusu...
Bu duyguya daha yeni yeni tanık olduğum için tam olarak nasıl bir şeydi bilmiyorum ama benim vücudumu sanki bir zehir gibi ele geçirmişti. Vücudumda, damarlarımın içinde dolaşıp duruyordu ve ben bundan nasıl kurtulacağımı ne biliyor ne de bulabiliyordum.
Omzuma bir el konduğunda başımı bile kaldırmadım. Omzuma biri başını yasladığında saçlarımın içinden parmaklarımı geçirdim ve saçlarımı karıştırdım.
"Ablan iyi olacak," diye kulağıma fısıldayan halam, dediğinden kendi bile emin değildi. Bunun sesinin titremesinden anlamam çok zor olmamıştı. Olanları hatırladığımda çenem titredi.
Doğrulup ona sarıldığımda, "Ona bir şey olmayacak değil mi?" diye sordum titreyen sesimle birlikte. Kalbim deli gibi çarpıyordu. Elim ayağım titrerken boğazım kurumuştu ve sanki bir tel boğazıma sarılıp beni nefessiz bırakmaya and içmiş gibiydi. Görünmez tel, beni hapsederken kendimi bundan nasıl kurtaracağını çok iyi biliyordum. İçeriden çıkacak olan doktorun ablamın yaşadığını söylemesi benim elime o tellerin kilit anahtarını bırakacaktı ve bende o anahtarı yerine takarak tellerden kurtulup ablamın yanına koşacaktım hemen.
"Olmayacak kuzum,"dedi halam saçlarımı okşarken. "Ona bir şey olmayacak ve bizde evimize tekrar döneceğiz," diye fısıldadı ardından. Düğüm düğüm olan boğazım yüzünden yutkunamazken, yanan gözlerimle birlikte görüş açım bulanıklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kısa Hikayeler Karnavalı
Historia CortaÖncelikle hoş geldin. Bu kitap, kısa hikayelerimi yazdığım ve kendimi geliştirmek için bir şeyler karaladığım bir kitap. Lütfen yorumlarını eksik etme, kendimi geliştirmek için buna çok ihtiyacım var. Gelirken de kahveni ya da çok sevdiğin bir içece...