#9#

63 7 192
                                    

*Seo Soojin*

"Ben burayı düzeltene kadar onu göz önünde tutmamız lazım"

Eşyalarımın olduğu odaya tekrar bakıp iç geçirdim.

Bunları aşağıya indirecektim. Ama bazıları hassas aletlerdi ekstra özen gerekiyordu.

"Ee onu nerede tutacağız"

Bora hala baygın olan Yoohyeon'a bakıyordu.

"Bizim odada kalsın. Kaçmaması için yatağa mı kelepçelesek"

Jungeun masanın üstündeki ipi alıp Yoohyeon'un bileğine bağladı.

"Birine bağlayacağız, böylece kaçamayacak. Tuvalete falan da gitmesi gerekecek. Hem idareten zaten Soojin odayı halledince bitecek"

Bora Jungeun'un dediklerini düşünürken Yoohyeon'a bakmamak için elleriyle uğraşan Minji'ye çevirdi bakışlarını.

Minji üstündeki bakışları hissedip kafasını kaldırdığında Bora ile göz göze geldi.

"Hayır"

"Minji-"

"Bora lütfen"

"Başka çaremiz yok"

Minji bir şey dememiz için bize bakarken kafamı çevirdim.

Hiç o topa giremezdim.

Minji omuzlarını düşürerek yerinden kalktı. Cebindeki kelepçeyi çıkarıp kendi koluna taktı. Ardından Yoohyeon'un bileğindeki ipi çıkarıp kelepçenin diğer tarafını bileğine taktı.

"Düğüm atmakla çözmekle arası iyidir, çabuk kurtulurdu."

"Üzgünüm Minji"

"Sorun değil. Gidip Handong'a bak hadi. "

Bora kafasıyla onaylayıp salondan çıkarken Minji bana döndü.

"Sırtıma almama yardım et, odaya götüreceğim"

Dediğini yaptığımızda ayağa kalktı ve salondan çıktı.

"Lan biz kızı sırtına verdik de yaralı o"

"Halleder o."

Bir keresinde Minji ile saha görevindeyken karnımdan vurulmuştum, yerimden bile kalkamayacak gibiydim.

Minji de bacağından vurulmuştu ama beni arkada bırakmamak için beni sırtına almış ve epey bir mesafe yürümüştü.

O yüzden, hallederdi.

"Neyse biz de gidelim, yorucu bir gündü dinlensek iyi olur."

Jungeun Jinsoul'un koluna girdiğinde odadan çıktılar.

Eşyalara tekrar bakıp odadan çıktım ve kapıyı kilitledim.

Biraz ilerideki odama girdiğimde yatakta telefonuyla uğraşan sevgilimin yanına uzandım.

"Git üstünü değiş Soojin o şekilde yatamazsın"

"Çok yorgunum ama"

"Masaj yaparım"

Anında yataktan kalktığımda kahkaha attı. Pijamalarımı giyip tekrar yanına uzandığımda telefonu komodinin üzerine koydu.

Sarılması için kollarımı açtığımda hemen sarılmasıyla gülümsedim. Boynumda hissettiğim öpücükle nazikçe başını kaldırdım.

Yüz yüze geldiğimizde dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum.

"Niye üzgünsün"

"Çok üzgün değilim, önemli değil. Sadece sana sarılmak istiyorum"

Unit XHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin