Hepimiz Dy'ı takip etmeye başladık. Kısa bir yürüyüşten sonra önümüze gri taşları olan dik bir yokuş çıktı. Dy bize döndü ve "Buradan son çıkan elenir."dedi. "Bu kadar basit mi yani?"diye karşılık verdim. O ise sırıtıp "Süreniz başladı 35 saniye." diyerek düdük çaldı.
Ben hemen koşmaya başladım. Anthony ile aynı mesafedeydik. Nasıl bu kadar hızlı koşuyor anlamıyorum. Okuldaki koşu yarışlarını hep ben kazanırdım. Bana nasıl yetişti ki?
Emma hemen arkamdaydı. Diğer kişilere baya fark atmıştık. Son bir atak yaptım ve yokuşu ilk ben bitirdim. Anthony ikinci olmuştu, Emma da üçüncü. En azından biz üçümüz buradan kurtuluyorduk. Umarım..
Aslında Anthony sinirlerimi bozsa da fena sayılmazdı. Galiba onu sevmiştim.
"Diana birinci Zack sonuncu oldu. Bu sonuca göre Zack dışındakiler devam ediyor. Sekiz kişi kaldı sadece ikisi kazanacak." Bu adamın sesi sinirlerimi bozuyordu. Bir saniye!! Sadece iki kişi mi dedi o?
"Ne dedin sen? İki kişi mi kazanacak?" Dedim telaşla. O ise "Malesef." dedi ve Zack'i cebinden çıkardığı silahla öldürdü. Hem de hepimizin gözü önünde.
Ağzım açık bir şekilde olanları izlerken Anthony ağzımı kapattı ve gülümsedi."Pardon ama olanları gördüğün halde nasıl gülebiliyorsun!!!"diye bağırdım. Sayın zeki ise hala gülüyordu.
Dy yürümeye başlayınca biz de arkasından gittik. Bu sefer bir kapıdan geçtik ve geldiğimiz yer bir arenaydı..
Bugünlük benden bu kadar. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum..
