Boğulma

142 11 6
                                    

Hastalığım ortaya çıktığından beri ,hayata daha anlamsız ve gereksiz bakmaya başladım.Arkadaşlarım gözüme daha bir kıymetli gözükmeye başladı. Evet hastalığım dedim çünkü ben yani Sumru Diyar 17 Yaşında bir cilt kanseri olan genç kızım. Bu teşhis bana iki ay önce konuldu . Ailemden sadece Mustafa abim biliyor. Çünkü ailede bana en çok yakın olan insan abim. Babam emekli olmak üzere ve kalp rahatsızlığı var. Annemle ise çok iyi geçinemiyoruz. Kız çocuklarına karşı bi zaafı var . Hatta beni aldırmayı bile düşünmüş . Yani anneme söylesem çok birşey fark edeceğini sanmıyorum .

Bu öğrendiğim iki ay içerisinde baş dönmelerim olmaya başladı,arada sırada mide bulantısı da oluyor. İşte benim hayatım bu,kaderim bir anda değişti ve sarpa sardı.

Yine bir sabah okula gitmek için uyandım. Banyoya gittim. Aynaya bakmamla şaşırmam bir oldu . Gözlerimin altı şişmiş ve suratım bembeyaz. Sanki ölmüşüm ama ruhum bedenim de hapis kalmış gibi. Elimi yüzümü yıkadım ve dişlerimi fırçaladım. Yüzümü yıkadığımda suratımın rengi düzelmeye başladı. Kendimi daha iyi hissetmeye başladım . Saçlarımı taramak için elime tarağımı aldım ve o anda ellerimin ne kadar inceldiğini farkettim. Ama yine de moralimi bozmadım. Uzun kumral saçlarımı taramaya başladım. Elimle saçlarımın ucundaki dökülen saçları topladım ama eskisine göre baya bi fazla geldi. Kendim de en sevdiğim saçlarımın dökülmesine gerçekten dayanamam. Saçlarımın ucuna maşayla hafif dalga verdim , cansız gözükmesinler diye de krem sürdüm. Sonra okul formalarımı giydim ve aşağı indim. Evimiz dublex ve abimle benim odam yukarıda. Her zamanki gibi evden kahvaltı etmeden gittim. Hayatımda annem bana özel olarak bir kere bile kahvaltı hazırlamadı , hatta ilkokulda bile .

Evden biraz erken çıktım , evimiz denize yakın olduğu için deniz kenarında yürüyüş yapmaya karar verdim. Hayatımı düşündüm, bundan sonra hep böyle acı içinde mi geçicek diye. Düşüncelerimden sıyrıldığımda bir tane kız çocuğu gördüm. Annesinin elinden tutmuş , mutlu mutlu yürüyor. Çok güzel mavi gözlü bir kız çocuğu. Annesinin elini bırakıp koşmaya başlıyor. Denizin kenarında korkuluklar yok ve denize doğru koşuyor, annesi de arkasından koşmaya başlıyor ama kilolu bir bayan olduğu için kıza yetişemiyor. Ben sırt çantamı yere atıp hiç düşünmeden küçük kıza doğru koştum ve kız tam denize düşecekken çekip aldım ama ayaklarım birbirine dolandığı için denizi boyladım. Evet yüzme bilmeyen ben şuan denizde çırpınıyorum. Bağıramıyorum, buz gibi su çenemi kilitlemiş gibi çaresiz hissediyorum. Ben çırpındıkça sanki deniz beni daha çok içine çekiyor. Su boğazımdan içeri giriyor nefes almak için yukarı çıkmaya çalışıyorum. Yukarıda küçük kızın annesinin sesleri annesinin sesleri boğuk boğuk duyuluyor . Artık gücüm bitmeye başlıyor ve çırpınmayı bırakıyorum suyun boğazımdan içeri girmesine izin veriyorum. Abimi düşünüyorum benim ölmem onu ne kadar üzer ? Annemi düşünüyorum ölmem onu ilgilendirecek mi merak ediyorum. Buz gibi su bedenimi ele geçirmiş ve artık bilincimi kaybetmeye başlamışken , belimde bir el hissediyorum beni denizin dibinden çekip yukarı doğru çıkarmaya başlıyor.
Kendimi ölüme hazırladığım sırada ciğerlerime oksijen dolmaya başlıyor. Öyle bir yakıyor ki o oksijen kendime gelemiyorum. Öksürmeye başlıyorum hiç durmadan. Gözlerimi açamıyorum . Ambulans sesleri geliyor kulağıma ve sonra bilincim tamamen gidiyor...

Yazardan mesaj
Merhaba canım okurlarım. Adım Hilal .Bu benim ilk hikayem ve hiç düşünmeden başladığım bir hikaye oldu. Eğer yorumlar güzel olur ve oylar 30 ' u geçerse hikayenin devamı gelicek. Kendinize iyi bakın 😘

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 21, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kırmızı rüyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin