Akşam okuldan çıkıp eve gelmiştim. Şuan oturup ağlamak istiyordum ki, ağlıyordum da. Benim yüzümden cidden bir şey olabilirdi ve ben tam bir zavallıydım! Evet ucubeydim...tam bir ucube. Aynı babamın ve Hyunjin'in dediği gibi. Ben bir pişmanlıktım. Eğer ikizim ile doğacağım gün o değilde ben ölseydim babam bir alfa çocuğa sahip olup mutlu olucaktı. Tek çocukları olma şanslarını da benim gibi ezik birinde harcamıştılar... Nefret ediyordum kendimden. Babamın beni ittirip "Keşke o kalsaydı sen ölseydin" diyişi şimdi bile canımı acıtıyordu. Ne saçma değil mi? Aynı yumurta kardeşlerden biri omega olunca diğeri alfa olurdu. Böyle bir şey olmasaydı belki de babam pişmanlık o kadarda çekmezdi? Veya bendim problem. Aptaldım...aptal
Ağlamaktan şişmiş ve kızarmış gözlerimi silip aynaya baktım. Ben bir aptaldım! Kapı çalınmıştı. Hızlıca yüzümü düzeltip açmaya gittim
Karşımda Hyunjin duruyordu ve sırıtıyordu. Cidden o dediğinden sonra bir az bile suçlu hissetmiyor muydu? Bu kadar mı önemsizdim? Onu içeriye davet etmeden kendi girmiş ve koltuğa oturmuştu.
"Hadi ama Jeong ~"
"Ne istiyorsun ?"
"Hm..bilmem ne istiyorum?"
"Geveleme Hyunjin"
"Hadi gel yanıma "
"Bunu neden yapayım?"
Ayağa kalkarak yine pis bir şekilde sırıtarak bana yaklaşmıştı. Ickilimi diye ilk düşündüm ama ağzı kokmuyordu bile.
"Au anladim. Kırıcı demek ha! Hadi ama Jeong. Buraya özür dilemek için gelmedim senden bir iylik isteyeceğim"
"Ne iyliği?"
"Changbin ile yakınlaşman lazım"
"NE?"
Yeniden koltuğa uzanıp cebinde olan çikolatayı çıkarıp ısırmaya başladı
"Doğru duydun Jeongin"
"Şakanın sırası mı?"
"Şaka?"
"Hyunjin SIKTIR git"
"Hadi ama Jeongin şuan geliceğin elimdeyken bana nasıl davranıyorsun?"
"Ne saçmalıyorsun?"
Elini cebine sokup telefonunu çıkarmıştı. Şifreyi açıp bir videoya tıklayıp telefonu bana uzatarak bu sefer de masada olan elmayı alıp ısırmıştı.
Videoyu izleyeli 2 dakikaydı ve kanım donmuştu. Cidden bunu çekmişti?
"Neden?..."
"Sadece yardımını istiyorum"
Telefonu masaya bırakıp üzerine yürüdüm. Boyum kısaydı evet ama ellerim ile yakasını rahatca tuta bilmiştim. Onu sarsmaya çalışsam bile haraket etmiyor ve sadece sırıtıyordu.
"CHANGBİN HYUNG NE ALAK!"
"Hadi ama minik sakin ol. Sadece Felix ile aramızda o bir engel ve kaldırmanı (kulağıma eğilerek) istiyorum"
"Ne yapmalıyım? Öldürmeli mi ha?!"
"Hadi ama Jeong o kadar da kötü değilim. Sadece Changbini o güzel kalçaların ile baştan çıkar"
Elim ile serçe tokat atmıştım yüzüne. O piskopat gibi gülüyordu.
"BUNU NEDEN YAPAYIM! SENDE BENLE YATTIN SONUCTA"
"Hadi ama Jeongin :( Babanın kim olduğunu biliyorum. Bu video benim babamın eline geçerse sadece gülümser ama senin baban ne yapar ?"
"Ne ima ediyorsun?"
"Yanı demek istediğim (elmasını ısırarak) Changbin'i Felix ile aramızdan çıkarmazsan bu video baban,annen,öğretmenler ve o çok istediğin üniversiteye yayılır"
"BUNU YAPAMAZSIN ASAGLIK"
"Yapamam mi?"
Telefonu masadan alıp yine bir yere girmişti. Canlı bir şekilde görüntülü aramaydı ve babam...iş arkadaşları ile büyük bir ekranın önünde oturuyordu. Babamın iş arkadaşları....Babam
"Eğer sözümü dinlemezsen o ekran sadece ben ve senin videosu ile güzelleşir"
"Hayır bunu yapamam.."
"Jack başlat video-"
"TAMAM LÜTFEN DUR"
"Uslu olucak misin?"
"S-söz "
"Jack iyi günler"
Diyerek kapamıştı telefonu.
"Yarın okulda işine başla. Sana sadece 1 ay veriyorum. Bu bir aya eğer isteğim gerçekleşmezse inan bana yaymam 2 saniyemi alır"
