Jay denizden kolları arasında baygın bedenle çıktı. Onu bulmak için onlarca kez derinlere dalmıştı. Neyse ki çocuk kayalara çarpmamıştı.
Jay baygın bedeni kumların arasına bıraktı, kendisinin de oturup soluklanması gerekiyordu, yorulmuştu. O, çok güzeldi...
"Ah, lanet olsun! Unuttum uyanmasını bekliyorum salak gibi..."
Hemen kalktı, bedene baktı. Ne yapması gerekiyordu?
-
Jay dakikalardır çocuğu uyandırmaya çalışıyordu. Daha önce alnından damlayan su damlacıkları yerini şimdi ter almıştı.
"Sen..."
Bedenin ani konuşmasıyla Jay irkildi, başarmanın sevinciyle gülümseyerek kendini kumlara bıraktı.
"Beni neden kurtardın?"
"Neden intihara kalkıştın ha? Ben olmasam ölücektin"
"Amacım da buydu zaten gerizekalı!"
Hangi insan o yüksekten düşerse kafasını çarpmadan veya denizde boğulmadan sağ çıkabileceğini düşünür?"Jay'in bekledigi tepki gerçekten bu değildi. Çocuğun ona minnettar olmasını falan bekliyordu...
"Ah, hayatını kurtardım ve karşılığı gerçekten bu mu?"
Karşısındaki çocuk ona dik dik bakınca cevabını almış bir şekilde ayağa kalktı.
Arkasını dönmüş gidiyordu."Yani... Ben, teşekkür ederim."
Bu sefer Jay cümleye birkaç mırıldanma ile cevap vermişti.
"Hey! Baksana, beni bir yere bırakabilir misin?"
Jay arkasına ciddi misin der gibi bir ifadeyle döndü
"Yani sen az önce intihara kalkıştın, ölümden döndün ve şimdi hiçbir şey olmamış gibi mi davranıyorsun?"
"Hadi ama! Arabam ve gidecem yerim de yok... Sanırım bir arkadaşımda kalabilirim, oraya bırakmanı istiyorum beni."
-
Arabadaydılar. İkisi de konuşmuyordu.
"Adın ne?"
"Jungwon, Yang Jungwon. Senin?"
"Park Jay. Peki, Jungwon neden kendi evine gitmiyorsun? Ailenle sorun mu yaşadın?"
"Hmhm" Jungwon başını sallayarak mırıldanmıştı
Jay bu konuda daha fazla soru sormaması gerektiğini anlamıştı.
"Jungwon, benim evime gelmek ister misin?"
Jungwon şaşkın bakışlarla kafasını Jay'e çevirdi
"Ben tek yaşıyorum, ailem Amerika'da ve yeniden intihar etmeye çalışmayacağından emin olmalıyım. Yanımda olmalısın."
Bir süre sessizlik oluştu.
"Hayır, olmaz. Zaten arkadaşımda kalıcam dedim. Merak etme arkadaşım da beni intihar etmemi istemez Jay."
Jay'in suratı asıldı. Reddedileceğini düşünmemişti.
"En azından telefon numaranı alsam?"
"Telefonum yok."
"Ne? Jungwon sadece hayır diyebilirdin yalan söylemene gerek yoktu"
Jungwon Jay'i pek umursamışa benzemiyordu ve yol tarifi vermeye devam ediyordu.
"Şurdan sağa gir. Hah evet düz ilerle sola dön. Evet bu ev."
Jay konuşmuyordu. Jungwona sinirlenmişti. Kendisi onun hayatını kurtarmıştı ama o telefon numarasını bile Jay'e vermemişti.
Jungwon arabadan indi, daha sonra bir şeyi unuttuğunu fark etti ve kafasını arabanın canımdan soktu.
"Teşekkürler"
Jay sadece baş salladı. Jungwonun kalacağı evi öğrenmişti. Arkadaşını da görmesi gerekiyordu o yüzden burada biraz daha bekleyecekti.
Jungwon zili çaldığında kapıyı pembe saçlı, şirin bir çocuk açtı. Şirin yüzünü önce şaşkın ve mutlu bir yüz ifadesi aldi, sonra sinirli.
"Jungwon günlerdir seni arıyoruz. Nerdesin neden haber vermedin? Neden telefonlarına cevap vermedin? Yine kendine zarar mı verdin Jungwon? Neden ıslaksın?"
"Ah, Sunoo... Sakin olur musun? iyiyim ben, telefonum kayboldu bakamadım aramalara o yüzden. Hadi içeri geçelim"
Son cümleyi dedikten sonra başıyla arkadaki arabayı işaret etti. Sunoo'yu itekleyerek içeri soktu. Sonra dönüp Jay'e el salladi gülümseyerek. Jay de ona.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lost At Sea-Jaywon
Teen FictionSeslendiğini kişi onun söylediklerinden sonra kafasına yavaşça ona çevirdi, sonra tekrar denize. Gözlerini kapattı ve bedenini serbest bıraktı.