i said 'no way'
i'm too phased,it's too late
-slow down'O TAKIMA GIRECEGIM'
•Dürüstlük benim kendimle anlaşmamı sağlayan en yegane şeydi.Dışarıya karşı dürüst olmayabilirdim,evet.Lakin kendi benliğime karşı yalan söylemezdim,bundan kaçınırdım.
Dürüsttüm ama sadece kendime karşı.
Yalanlar ile yaşar yalanlar ile insanları yönetirdim.
Şimdi ise kendime yine kocaman bir dürüstlük bahşediyordum.
Kim Taehyung'un bir şahaser olması mesela. Bu benim en büyük dürüstlüğümdü şuan için.
Terleyen alnını silmek adına yukarı kadar çekip terini silmek adına kaldırdığı üniformaya mı baksam,açıkta kalan karın kaslarına mı bilememiştim.
Ağız sulandırıcıydı.
Bu oldukça açık ve netti.
Basketbol izlemeyi tercih etmeyen ben seçmeler başladığından beri pür dikkat oyunu,kimi kandırıyorum,Taehyung'u,izliyordum.
Tribünlerde kimse yoktu.
Herkes sahaya inmiş,seçilmek adına mücadele veriyordu.
Kızlar normalde böyle şeyleri kaçırmazdı diye düşünsem de duyduğum kadarıyla Taehyung seçmeler sırasında ses çıkmasından hoşlanmayan bir tipmiş.
Kimsecikler de liderlerini sinirlendirmemek adına buraya giriş yapmamıştı.
Benim dışımda.
En başında ona kuralları sevmediğimi belli etmiştim.
Şimdi neden buna uyacaktım ki?
Formasını serbest bırakıp kenardan su şişesini almış birazını içtikten hemen sonra terden ıslanmış saçlarını biraz daha ıslatıp saçlarını iki yana savurmuştu.
Siktir,koca bir siktir!
Bu adam benim ayarlarımla oynardı. Bu kadar etkileyici olması sinir bozucuydu.
Gözleri tribünlere değerken rahatça arkama yaslanmış içimdeki yangınlar rağmen sıfır tepkide onu izliyordum.
Zaten boş olan tribünde gözlerinin benim gözlerime uzanması zor olmazken cürretkarça sırıtıp tek kaşımı kaldırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hurt you|taekook
Fanfictioni know relationship's my enemy so stay away from me i'm warning you • Ben,Jeon Jungkook;eski düşmanımı yeni aşk kölem yapmak istiyordum. high-school au | taekook