"Ta starlette solitaire dans une galaxie..."
(Yazardan)
Genç adam, sıcak bir gülümsemeyle kadına baktı. O an, o saniye genç adamın içinde bir şeyler için içini yiyordu. Sanki onu bir yerden tanıyordu. Zihni alt üst olmuştu sanki. Genç adam o an kadınla konuşmak istedi. Sesini duymak...
"Merhaba"
Genç kadının sesini duyduğunda o an emin olmuştu. Onu tanıyordu...
"Ben jeon.. Jeon jungkook"
Genç kadın adamı hayranlıkla izlerken, genç adam kadının gözlerinin içine dalmıştı.
"Ben lisa m-"
Genç kadın tam soy ismini söyleyecekken, onun artık soy adını taşıyacak bir ailesi olmadığını düşündü ve bu onu bir nebze tekrar yaraladı. Tekrarladı ismini.
"Lisa."
"Memnun oldum lisa"
Genç kadın konuşmayı pek sevmezdi. Heleki bir yabancıyla göz teması bile kuramazdı.
Ama cesurdu o.
Genç adam daha fazla içinde tutamadı ve konuştu.
"Eğer kabalık etmezsem bir şey sorabilir miyim?"
Genç kadın çok hafif bir tebessümle başını salladı.
"Neden burdasın Lisa?"
İşte o soru genç kadının kafasına dank etti.
Çünk hep neden ölmediğini sorguluyordu, ama hiç bunu düşünmemişti. Çünkü o ölmekten korkmuyordu."Bilmiyorum"
Genç adam tebessüm etti. Gülmüyordu çünkü tekrar çirkin olduğunu düşünmek istemiyordu.
Ama kadının psikolojik olarak burada olduğunu tahmin etmek zor değildi.
"Peki ya, sen Jungkook?"
Kadın da Adam gibi şaşırmıştı. Çünkü bu cümle onun isteği dışında dökülmüştü dudaklarından. Genç adam ise biriyle konuştuğu için hem mutlu, hem de şaşkındı. Ve ikisininde bilmesi gereken bir şey daha vardı.
Eros'un genç adama attığı okun üzerinde "lisa" yazdığını.
Genç kadın kendini çok ama çok az mutlu hissediyordu. Genç adam ise genç kadının zibilyon katı mutluydu.
İki saat kadar genç adam şeyler anlatıyor, genç kadın ise farkında olmadan gülüyordu.
Ama ikisininde içinde kor alevler harlanıyordu. Biri bu savaşı kazanacak, diğeri umutsuzluğun pençesinde karanlık ruhunun derinliklerinde kaybolacaktı.
"Yıldızları sever misin Lisa?"
Lisa tek düzde bir cevapla,
"Neden seveyim ki, havada parlıyorlar bu kadar"
Jeon manoban'ı hayranlıkla izlerken, konuştu genç adam,
"Ben çok severim. Bana hayatı anlatıyorlar sanki. Geceleri bir yıldızı izlerken onu tekrar görüp göremeyeceğini bilemiyorsun. Yıldızlarda ağlar, çok parlıyorsa ağlıyorlardır, galakserini bulmaya çalışan ağlayan yıldızlar"
Genç kadın adamı hayranlıkla izliyordu. Ve konuştu,
"Belki de bende parıl parıl parlayan bir yıldızımdır?"
Genç adam kadına hayranlıkla bakmaya devam etti.
"Bende parıl parıl ağlayan bir yıldıza âşık olan bir galaksi"
Hellooooo
Anlamayanlar icin lisa gecmisi yuzunden tramvalari olan biri. Bu yuzden surekli deprasyonun batakliginda..
Jk ise surekli dislanan taraf
Bu yuzden biriyle konusunca mutlu oluyorOylar ve yorumlar sizi bekler!
Yorum:25
Oy:1o>3
-mrt
○●
YOU ARE READING
who!
Fanfictionlalisa manobal ruhunu kaybetmişti ama hayata karşı hep güçlüydü jk&lalis