22 Nisan 2015
Bu sabah uyandığımda yatağımda kimi buldum, tahmin et bakalım.
Chanyeol'ü.
Gözlerim uykuyla birlikte yarı açıkken birdenbire yanımda onu görünce çok şaşırdım, bana kocaman gülümseyerek bakarken üstünde mavi bir tişört ile koyu renk bir pantolon vardı.
Öncelikle eve nasıl girdiğini cidden bilmiyorum. Ona ne anahtar verdim, ne de başka bir şey.
Gözleri dikkatle bana bakarken ve parmak uçları saçlarımı yavaşça okşarken,
''Burada ne arıyorsun?'' diye sordum, mahmurluk dolu bir sesle. Sesim inanılmaz derecede çatlak çıkıyordu. Chanyeol hafifçe kıkırdadı ve kafasını yüzüme yaklaştırdı, o kadar yakındı ki nefesinin kokusunu alabiliyordum. Çilekli yoğurt gibi kokuyordu sanki. Alnını alnıma dayadı ve şimdi, konuşunca dudaklarımız birbirine değecekti.
''Bugün cumartesi ve ben sevgilimle güzel bir gün geçirmek istedim,'' dedi yumuşak bir sesle. Tıpkı düşündüğüm gibi konuşunca dudakları benimkilere değiyordu, o yumuşak, hafif öpücüklerin baskısıyla başımın döndüğünü hissettim. Bu çok güzeldi... Chanyeol'ün bana hissettirdiği tüm duygular muhteşem ötesiydi.
''Çok tatlısın,'' deyiverdim birden, ağzımın her hareketinde dudaklarım onunkine çarpıyordu.
''Sen de öylesin,'' dedi, kafamın arkasına koyduğu eliyle beni kendine daha çok çekerek. Bu sefer dudaklarım onunkilere tam olarak değdi ve ardından beni öpmeye başladı. Kendimi bulutlardaymış gibi hissediyordum ve o an fark ettiğim kadarıyla dudaklarımızdaki küçük ve derin çatlaklar bile birbirine uyuyordu.
Biz birbirimiz için yaratılmıştık belki de, ha?
Chanyeol beni kucağına alarak kaldırıp bacaklarının üstüne oturttuktan sonra belime sarıldı ve dilini hafifçe ağzımın içine itti. Tadını çok yoğun bir şekilde alabilmek beni mutlu etmişti ve kendimi kaybediyordum, Chanyeol benim için uyuşturucu gibiydi.
Üst dudağım onun dudakları arasında ezilirken küçük ve kısa bir sesle inlediğimin farkında bile değildim. Beni öpmeye devam etti ve geniş ellerini belime indirdi, kendine daha çok çekti ve dudaklarıyla daha fazla baskı yaptı. Nefes almak için öpücüğü bozduğumdaysa boynuma yöneldi ve dudaklarıma bırakamadığı öpücüklerimi oraya bıraktı.
''S-Seni seviyorum,'' diye fısıldayıverdim, boynumun üstünü bolca öpücükle kaplarken. Kendimi cidden kaybetmiştim, Chanyeol'ün bana yaşattıkları harika ötesiydi.
Benim söylediğim şeyin ardından Chanyeol hafifçe geri çekildi ve kızarmış yüzüme baktı.
''Ben de seni seviyorum,'' dedi gülümseyerek, yaklaşıp dudaklarıma tekrardan bir öpücük bıraktı ve kollarını vücuduma dolayıp beni kendine çekti. Yüzüm yine onun tişörtüne dayanırken kokusunu burnuma çektim.
Günün diğer kalanında, beraber yemek yedik ve film izledik. İzlediğimiz film ise, Yüzüklerin Efendisi'ydi. Çok hoşuma giden bir sözü paylaşmak istiyorum.
''Hayır, bu yolculuğun sonu değil.. Ölüm, sadece başka bir yoldur; hepimizin aşması gereken... ''
İşte böyle... Bugünün şarkısı Wa$$up'tan Shut Up U!
Hey boy, Wa$$up!
Baekhyun~