Döner (bxb)

6

"Bilal oğlum sen hâlâ Ali ile mi takılıyorsun? Bir şey yapmayacağız dedim ya sana."

Bilal, elinde kendi telefonunu tutan arkadaşına döndü.

"Nereden biliyorsun?"

"Mesajları gördüm."

"Sana bakma hakkını kim verdi?"

"Hadi ama arkadaş değil miyiz? Yoksa ona aşık mı oldun?" deyip gülmeye başlamasıyla Bilal'in iyice sinirleri bozulmaya başlamıştı.

"Sana tavsiye yaklaşma ona Bilal."

"Sana ne bundan? Ne zararı var?"

"Bak, onu senden daha iyi tanıyorum tamam mı?"

Bilal kaşlarını çatıp karşısındaki gözlere şüphe ve alayla baktı. Yüzünde bir gülümseme oluşurken alayla sordu:

"Yaa nereden tanıyorsun acaba?"

"Onu boş ver. Sadece uzak dur."

"Durmuyorum ulan sana ne?!"

Bilal ayağa kalkıp üstten arkadaşına baktıktan sonra kapıya yöneldi. Eve gitme vakti gelmişti.

Ama hayır, daha değildi.

"O ibnenin teki dostum ona aşık olmuş olamazsın!"

Bilal'in sinir katsayısı duyduklarıyla tavan yapmıştı.

"İbne ne? Az kafanı aç, uyan."

"Sen de mi öylesin yoksa?"

"Bu ne seni ne de herhangi birini ilgilendirir. Sikik görüşlerini kendine sakla."

"O ibne aynı zamanda abim benim."

"Ne saçmalıyorsun yine?"

"Doğru söylüyorum. Sadece bir süredir Almanya'daydı."

"Bir de abinken bunun yüzünden ondan uzak durmamı mı söylüyorsun? Komiksin."

"Sizin karşılaşmanız da tesadüf değildi. Seninle biraz oynamak istemiştim sadece ve o koruduğun 'abim' de benim küçük oyunuma katıldı."

"Ne olmuş yani? Sonuç olarak anlaşabiliyoruz."

"Seninle oynamaya devam ediyor!"

Bilal, duyduğunu umursamadan arkadaşının evinden çıktı. Biraz kafasını toplamalıydı.

Etrafındaki sesleri duymuyordu artık. Kafasının içinde kelimeler yankı yapıyordu sadece.

"Seninle oynamaya devam ediyor!"

Kafasını iki yana salladı.

"Hayır, hayır oynamıyor."

Ama düşünceler kafasına bir kere yerleşmişti artık.