"Elimi eteğimi çekiyorum üzerinizden. Ne bok yerseniz yeyin ulan!"Son sözleri bu olmuştu babamın. Sonra da siktir olup gitmişti. Hadi ama! Doğum günümde babam tarafından terk edilmiştim normal miydi?
Kesinlikle değildi.
Annem odasından çıkmazken, abim dışarda sürterken ben masanın başında önümde kırık bardaklardaki rakılarla kalakalmıştım. İçse miydim?
Elimi kesmemeye özen göstererek bardaklardan birini aldım. Burnumu tek elimle kapatıp içkiyi kafama diktim.
Hassiktir! Kocaman bir hassiktir!
Neydi bu böyle? Tanrı aşkına millet bunu neden içiyordu?
Durmadım. Mutfaktan sağlam ve temiz bir bardak alıp geldiğimde oturma odasında şöyle bir göz gezdirdim. Her yer dağılmıştı, yerde bir sürü kan izi vardı ve doğum günü pastam mahvolmuştu. Ben içmeyecektim de kim içecekti ki?
Rakı şişesini elime aldım ve parmaklarımın titremesini asla umursamayıp bardağa doldurdum.
Bardağı dudaklarıma götürdüm ve yine koklamadan kafama diktim. Bok gibiydi.
İlk rakımı on sekizimde kırık bir bardaktan tatmıştım. Dertlerime alkolü o zaman çözüm etmiştim.
Şimdiyse üzerimdeki adamla keyfine seks yaparak dertlerimi umursamamaya çalışıyordum. Neydi bu adamın adı? Her neyse.
Dudakları boynumda morluklar bırakmaya yemin etmiş gibi sertçe tenimi talan ederken, elleri asla rahat durmayıp iç çamaşırımın sınırlarında geziniyordu. Kocaman elleri vardı, üzerimdeki adam gerçekten kocamandı ve ben böyle adamları severdim. Hatta bayılırdım!
"Ahh!" Dişlerini boynuma geçirdiğinde ağzımdan çıkan inilti beni de şaşırttı. Acı dolu değil zevk doluydu ve ben kolay kolay zevk alabilen birisi değildim.
"İnle küçük kız, adımla inle."
"Adın ne?"
"Ateş."
...
Hikayem fazlasıyla yetişkin içerik barındırıyor. Her açıdan. Ona göre okumalısınız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşin Gölgesi 18+
Romance"Sen benim gölgemsin. Eğer duygularımı kullanırsan seni yok ederim." ... Gözlerimi aralayıp üzerimdeki adama baktım. Gözlerimin içine bakarak göğüslerimi emerken hiç acıması yoktu. Dolgun göğüslerim tam ona göreymiş gibi keyifli mırıltılar çıkarıyor...