Kumsal küçük bir kızın cesedini görmüştü. Çığlık atmasıyla hemen yukarıya koştuk ve Kumsal yerde öylece yatıyordu. Gidip hemen nabzına baktım sadece bayılmıştı. Kumsal'ı biran önce uyandırmaya çalıştık sonunda uyandı. Yiğit Kumsal'ı kucağına alıp aşağı indirdi. Ben yerde yatan küçük kıza odaklanmıştım. Emre ile Selin'in sesi sayesinde kendime geldim.
"Buradan hemen çıkmalıyız." deyip aşağıya doğru koştum. İkisi de peşimden koştular. Yiğit'lerin yanına gittik.
Evlerimize dağıldık ertesi gün okulda bir çardak vardı ve dersten kaçıp konuştuk. O günden sonra bir daha bir araya gelmedik sadece o gün gelmiştik. Artık lise bitiyordu mezuniyet için balo düzenlendi. O gün Selin ile dans ettim Yigit'le falan konuştum artık mezun olmuştuk ve bir daha konuşmayacaktık ta ki o güne kadar. Biz büyümüştük ve artık meslek sahibi olmuştuk. Ben komiser oldum, Emre de avukat olmuştu, Yiğit yazar olmuş, Kumsal doktor ve Selin de komiser olmuştu.
Saat 07:45
Artık işe gitmem gerekiyordu. Bana kalırsa sıcacık yatağımı bırakıp gitmek istemezdim ama maalesef kalkmam lazımdı. Hemen kalktım elimi yüzümü yıkadım hazırlandım. Kahvaltı bile yapamadım çünkü müdürüm Yusuf Bey üst üste aradığı için ve sinirli bir insan olduğu için bu yüzden hemen anahtarları alıp evden çıktım. Arabama bindim hızlıca yola koyuldum çünkü karakol evime biraz uzaktı acele etmem lazımdı. Yolda giderken birden bire karşıma bir anda küçük bir kız çocuğu fırlayıverdi. Bende hızlı gittiğim için ani fren yaptım umarım çarpmamışımdır. Korkuyla kapıyı açtım direkt bakmaya gittim ama kimse yoktu. Nasıl olabilirdi ki gördüğüme yemin edebilirim. Yoksa kafayı mı yedim bu iş yüzünden ? Sanırım baktığım vakalar beni derinden etkilemişti ve hayal görüyordum. Neyse dedim arabaya binip yola devam ettim. Yolda düşünüyordum neydi o öyle ?
Saat: 09:15
İşe bayağı geç kalmıştım ve kendime dedim ki Mert azar yemeye hazır ol. Hay aksi tipine tükürdüğüm geldi görünce midem bulanıyor. Kim mi o sizce kim ? Tabi ki bok suratlı müdürüm Yusuf Bey. Beni azarlamaya doğru geliyor resmen bakışından belli gazamız mübarek olsun bana şans dileyin hadi bakalım.
Yusuf Bey: Oo paşamız hiç gelmeseydiniz ne gerek vardı biz hallederdik.
Mert: Yusuf Bey kusura bakmayın efendim nerdeyse kaza yapıyordum bu yüzden geciktim.
Yusuf Bey: Tamam neyse bu seferlik bir şey demiyorum ama bir daha olmasın yoksa bozuşuruz.
Mert: Tamam efendim kusura bakmayın tekrardan.
(Yusuf Bey gider)
Oh be sonunda gitti şerefsiz bu ne ya bıktım artık. Kaç yaşına gelmiş bura da durmaya devam ediyor. Zaman bir türlü geçmiyordu tek yaptığım şey Yusuf Bey'in verdiği dosyaları incelemek ve bundan da sıkılmıştım.
Saat: 19:20
Kapı bir anda açıldı ve gelen kişi yardımcım olan ama çok yakın arkadaşım Ali . Ali'yi ne zaman görsem gülüyorum neden mi ? Arka sokaklar 497. bölüm Ali yapma Ali sahnesi editleri aklıma geliyor, ne yani polisler sosyal medya kullanamaz mı ? Her neyse biraz güldük de Ali'nin suratı hiç hayra alamet değildi.
Mert: Ne oldu Ali ?
Ali: Çok feci bir ölüm haberi geldi hemen gitmemiz lazım.
Mert: Nasıl yani hiç bir şey anlamadım noluyor ?
Ali: Şimdi anlatamam acil gitmemiz lazım yolda anlatırım hemen gel hadi.
Mert: Okey sen git ben geliyorum.
Ceketimi aldım ve hemen Ali'nin ardından onunla beraber gittim. Aşağı indik ve polis arabasına binip yola koyulduk. Ali'ye sordum
Mert: Ali ne olduğunu anlatacak mısın artık kardeşim.
Ali: Ya abi bende ne oluğunu tam bilmiyorum ki bayağı büyük bir katliam çıkartmışlar gibi
Mert: Oğlum katliamın en dehşetini en büyüğünü ben çıkaracağım şimdi ya deli oldum adam gibi anlat şunu.
Ali: Bak abi şimdi olay yerinde bir çift ölü bulunmuş adam önce karısını öldürüp sonra kendisini asmış gibi duruyor
Mert: Niye adam kendini öldürmüş gibi diyorsun ?
Ali: Abi çünkü bana verilen bilgilere göre adamın ayaklarının altında kendisini asmasını sağlayabileceği bir şey yokmuş öyle diyorlar, gidip göreceğiz zaten varmamıza 6 dakika falan kaldı.
Mert: Hmm anladım biraz kötüymüş bugün yaşadığım olay zaten delirdiğimi düşünmemi sağladı.
Ali: Niye ne oldu ki abi bir sorun mu var anlat merak ettim.
Mert: Ya abi arabayla giderken bir anda karşıma küçük bir kız çocuğu çıktı bende Yusuf boku yüzünden hızlı gidiyordum ağzıma sıçacaktı geç kaldım çünkü her neyse. Kızı gördüğüm an ani fren yaptım arabadan çıkıp baktığımda kimse yoktu yol boyunca kafayı yedim düşündüm ful
Ali: Abi var ya ben olsaydım sıçardım bayağı değişik
(Araba durdu)
Mert: Abi yeni bir macera bizi bekliyor
(Okurlarım merhaba küçük bir ara bunu okurken yukardaki videoyu açın heyecan olsun size)
Bu söylediğime Ali güldü kafasını salladı ve arabadan indik olayın olduğu eve doğru ilerledik. Olay yeri inceleme ekibi her yeri inceliyordu Ali ile ben aşağı bodruma indik ve arkamızdan kapı kapandı gerilmeye başladım. Cinayeti gördük keşke görmez olaydık. O gördüğüm manzarayı unutmak epey zor cidden berbat bir görüntüydü. Tam net görmek için cesede yaklaşmıştım ki arkamdan bir ses geldi ve yüzünü net seçemedim ve sonra dedim ki ne ciddi misin ?!?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEŞİMİZİN SIRRI
Misteri / ThrillerBeş kişiden oluşan bir arkadaş grubu youtube videosu çekmek için ıssız bir yere giderler. Gittikleri yerde onları bekleyen korkunç bir sır vardır. Bu olaydan sonra araları bozulur ve görüşmeme kararı alırlar. Aradan yıllar geçer ve 7 yıl sonra başka...