*** Medyada kitap kapağı ilk hikayem biraz acemiyim ve hatalar olabilir kusura bakmayın ***
Bugün doğum günüm ve 17 yaşıma basıyorum tabi beni doğuran kadını tanımadan doğduğumda ailem tarafımdan buraya bırakılmışım yani ben bir yetimim ve yetimhanede yaşıyorum yatağımda Semra teyzenin gelmesini beklerken bu arada Semra teyze yatakhane sorumlusu bir nevi bakıcı sayılır, kendi çapımda yatakta debeleniyorum Semra teyze "Hey çocuklar kalkma vaktii geldi " diye seslendi altımdaki yatakta Cansu en iyi arkadaşım yatıyodu ve yatağında değil Semra teyze yanıma gelerek "Hadi Tuğçe'cim gittde hazırlan bugün kutlaman var bir okul burayı ziyarete gelicekmiş " demesi hoşuma gitti belki bir gün beni evlat edinirler diye düşündüm aslında çok aile meraklısı değilim arkadaş ortamımı çok seviyorum ama belki birgün benimde filmlerdeki gibi bir ailem bana para veren bir babam dünyalar güzeli ve bana yemek yapan bir annem olurdu neden olmasın . Diye düşünürken lavabo ya gittim elimi yüzümü yıkadım, daha sonra saçlarımı tarayıp şekil vermeye çalıştım, en güzel sayılan kıyafetlerimi giydim ve yemekhaneye gittim daha sonra telefonumu odamda unuttuğumu fark edip hemen odaya çıktım. Yetimhanede çoğu insanın telefonu yoktur bir aile beni alma kararı verip daha sonra kararlarından vaz geçtikleri için hayal kırıklığına uğramayayım diye bu telefonu almıştı kahvaltı için sofraya indiğimde yan erkek yatakhanedeki Bora yanıma gelip bana sarıldı ve "DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN TUTİM " dedi yüzüme küçük bir tebessüm oluştu"Teşekkür ederim Bora " dedim bu koskoca yetimhanede bir Bora birde Cansu'yla çok yakındım zaten bu dünyada onlar dışında bir yakınımda yok ikisinide çok seviyorum Bora "Hadi kahvaltı etmeden pasta yok " demesiyle küçük bir kahkaha attım ve elimden çekiştirerek beni yiyeceklerin oraya götürdü ve bir tablet tabak aldı ve hemen içine zeytin, peynir, yumurta vs doldurup hemen masaya oturtturdu "Cansu nerde " diye sordum "bilmem gelir birazdan" dedi "Tamam" diyerek kahvaltıma başladım Cansu yanağımdan öpüp masaya oturdu " Kızım neredesin sen?" diye sorduğumda sırıtarak "Hiç işim vardı" dedi "Cansu!" dememle "Hadi kahvaltını yapın" dedi Bora beni hiç takmadan.
Kahvaltımızı yaptıktan sonra birazcık bahçeye çıkıp orada oyalandık okul yoktu bugün cumartesi olduğuna rağmen okul gezisinin yetimhaneye gelmesi çok saçmaydı.
Ben düşüncelere dalmışken bahçeye 2 servis ve bide araba girdi oha o Porsche mi yani benim büyüyünce dediğim ama onların bu yaşta kullandığı hemde benim doğum günümde buraya gelmesi çok güzel bana hediye olmaya bilir ama uzaktan görmekle bile yetine bilirim
Cansu "oha o arabamı lan onu boş ver de arabanın içindeki insan mı? " demesiyle içinden inene baktım. Evet çok yakışıklıydı inkar edemem ama benimde bu kadar param olsa bende öyle olurdum yani. Servise baktığımda bir kızın heyecanla buraya yürüdüğünü fark ettim ve yanımıza geldiğinde "Merhaba sen doğum günü kızı olmalısın" dedi bende ona anlam veremeyen bakışlarla "Evet" dedim. Bir anda bana kaşlarını çatarak bakmasına çok şaşırdım aniden bileğimden kavrayıp "Bu kıyafet ne o zaman "dedi ben "Her zamanki kıyafetlerim " dediğim de "Beni hemen seninle ilgileneceğim rahat bir yere götür " dedi bir şey diyemeden yatakhaneye götürdüm hemen beni herhangi bir yatağa oturtu ve yazlık sırt çantasını açtı ve "Yanımda yedek kıyafet taşıdığım için çok şanslısın Tuğçe'cik" onu hiç anlayamıyordum çok tuhaf bir kız ama çok tatlıydı bir anda aklıma dank etti "Adımı nereden biliyorsun?" dedim. Hemen duruşunu düzelti ve "Kızlar çok şapşalım ben size kendimi tanıtmayı unuttum ben bu yetimhanenin sahibinin yiğeniyim" demesiyle kaşlarım havaya kalktı ve hemen açıklamaya başladı "Adım Elif normalde amcam burayı yaptıran kişidir ama daha büyük şirketlerde çalıştığından bir tek para vererek müdürün işleri düzgünce sağlamasına yardımcı olur ama bu yıl çok sık karşılaşacağız çünkü bundan sonra Buğra burayla ilgilenecek ve onu tek bırakmak istemiyoruz" dedi. "Buğra?" diye sorunca güldü ve "Kuzenimdir kendisi pek yakında tanışırsınız" dedi birşey demedim. Ne diyebilirim ki yani sonra hemen işine döndü ve bana bir elbise çıkardı ama o kadar güzeldi ki üstümde hiç bu tarz bir elbise taşımamıştım zaten ben bugüne kadar üzerimde hiç elbise taşımadım ki ben elbiselere, eteklere ters insanımdır. Elime elbiseyi verince uzaylı görmüş masum köylü gibi baktım ve bana aldırmadan "Hadi giy şunu bu işimizi görür " dedi aslında benim gerçek hayatım bu değil benim hayatım geceleri başlar gizli kumarhanelerde adam dövmek, yasak yerlerde kavga etmek benim hayatım hep pis işlerden ibarettir. Gece on ikiden sonra beni kimse tanıyamaz elindeki kıyafete bakarak başımı iki yana salladım "Ben bunu giymem " dedim ama Cansu "Al işte gene başlıyoruz" dedi.
Ve "Tuğçe sana bir tek bu gecelik bu kıyafet sırf benim için giymeni söylersem giyer misin?" dediğinde "Hayır" diye bir tepki vermemi beklemiyorlardı Elif ve Cansu bana yavru köpek bakışlarını atınca "İmkanı yok giymem" dedim ama dinletemedim ne yapıp edip o kıyafeti giydirdiler bana kıyafetin göğüs bölümü beyaz alt kısmı ise su yeşiliydi ve çok kısaydı somurtarak yatağa oturduğumda Cansu "Oha ya bu kız az önce ki anormal şey miydı?" demesiyle ölümcül bakışlarımı ona attım Elif hemen yanıma gelerek saçlarımı yapmaya başladı. Hepimiz hazırlandıktan sonra salona indik Bora yanımıza gelerek elimden tutu ve beni kendi etrafımda çevirdi "Ooo Tuti bu senmisin ya" dedi. Yok deden diyesim geldi ama bir şey demedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUYGUSUZ
Teen FictionYetimhanede yaşayan dövüşe merak salmış ve erkek gibi yetiştirilmiş genç bir kızın heyecanlı ve komik bir yerden sonraysa romantik hayatının bölümlerinden ibaret olan bu kitapı her ne kadar bir amatör yazısı olsa da elimden geldiğince düzelteceğim b...