KARANLIK İŞ

69 4 0
                                    

Medya :Tuğçe
Mekandan çıktıktan sonra kestirme ara yolardan geçtim ve tam bir sokağa girecekken iki adam mal paylaşımı yapıyordu ve adam malı aldıktan sonra diğer adamın kasığına susturucuyla silahı sıktı. Adam yere yığılıp kalmışken kendimi farketirmeden sokakta nasıl çıkacağımı düşündüm . O sırada sessizce geri adımlar atıyordum ta ki güçlü bir cüsseye çarpmadan önce. Hemen arkamı döndüm ve tam tepki verecekken , bir adam belimden sardı ve "bir yere mi gidiyordun ufaklık" dedi.Neden hep böyle şeyler beni buluyordu ki? Adam belimi biraz sıkmaya başlayınca hafif uzun saçlarına asıldım bunu hiç tahmin etmemiş olacak ki hemen beni yere fırlattı ve kafasını ovalamaya başladı. Onu orada bırakıp hemen ters yöne silahlı adamın olduğu tarafa koştum ve adam daha ne olduğunu anlamadan adamın kasıklarına tekmeyi indirdim. Adam yerde kıvranırken önümde bir araba durdu bu araba okuldaki arabaydı yani bu Buğra denen çocuğun arabası mıydı? Arabadan hızla inip yerdeki çantayı aldı ve beni orada görünce elimden tuttuğu gibi arabaya bindirdi kendiside şoför koltuğuna oturdu ve araba hızla hareket etti bir süre ikimizde sessiz kaldık ama neler olduğunu merak ediyordum. En sonunda sessizliği bozan o oldu '' Senin orda ne işin vardı'' dedi iç sesim sana ne be sapık diye haykırsa da dışımdan ''Oradan geçiyordum'' diyebildim '' Bu saatte ora da ne işin vardı?'' diyerek mantıklı bir soru sordu '' Seni ilgilendirmez'' deyince aniden arabayı durdurdu şaşkın gözlerle baktım bir şey demedim ve arabadan inmeye kalkıştım yüzüne baktığımda dikkatle yüzüme baktı ve ''sen yetimhanedeki kız değilmisin '' dedi bir şey demeden gitmeye kalkıştım kolumu çekti ve arabaya geri girdim '' Evet o benim'' dedim '' Tamam seni yetimhaneye bırakacağım.'' diyerek arabanın kapısını çekti "gerek y.." lafımı bile bitiremeden arabayı hareket ettirdi. Yetimhaneye kadar sessizlik bozulmadı etrafı inceliyor onun bir şey demesini bekliyordum fakat hiç bir şey demedi aslında ciddiyete alışkın bir insandım ama gülmek istiyordum bir yandan iç sesimi susturuyor bir yandan gülmemek için farklı şeyler düşünmeye çalışıyordum. Korktuğum başıma gelmeden yetimhanenin önüne geldik. Teşekkür edip yetimhaneye doğru ilerledim saat epey geç olmuştu sessizce yetimhaneye girdim o arada arabanın sesini duydum sanırım gidiyordu. Üst kata çıkarken Boraya yakalandım ''Hayırdır Tuğçe bu saatte ne bu hal?'' deyince ''Şey ,ben hava almaya çıkmıştım '' dedim ve yanağına küçük bir öpücük kondurup hemen odama kaçacaktım ki. ''Bunun sabahıda var küçük hanım'' diye arkamdan seslenince arkama dönüp ''şiiiş sesiz ol birilerini uyandıracaksın'' diyerek arkama döndüm ve odama kavuştum .Sesizce kıyafetlerimi değiştirip yatağıma uzandım ve uykunun gelmesini bekledim.

***

Sabah kalktığımda yatakahanede kimse uyanmamıştı. Sessizce kalkıp elimi yüzümü yıkadım ve kıyafetlerimi değiştirdim. Zaten gece pek uyku tutmamıştı. çalışma masasından bir bardak su alıp içtim sonra Cansuyu fark ettim hala uyuyordu bir süre uyanmasını bekledim uyanmayınca yüzüne su serptim irkildi ve sövmeye başladı ve tekrar uyudu söve söve sürahiyi getirdim yavaş yavaş su döküyordum ama uyanmıyordu en sonunda bütün suyu başından aşağıya dökünce çığlık attı hemen ağzını kapatıp kıkırdadım etraftakiler uyanırsa kızarlardı bide onların çenesini çekecek durumda değildim Cansu'yuda susturup yanına oturdum dün olanları anlatmak istiyordum ama kendi pis işlerime onuda karıştırmak istemiyordum. Normal konuşurken birden '' Doğum gününde bir çocuk vardı sen onu tanıyor musun'' dedim ''Bir sürü çocuk vardı be hangisinden bahsediyorsun'' dedi gülerek ''Hani şu Buğra denen çocuk, tabi ismini doğru hatırlıyorsam.'' dedim Cansu yine sırıtarak bana baktı ve ''Hayırdır ne iş'' dedi ''Saçma sapan şeyler kurma kafanda meraktan soruyorum tüm kızlar ağzına düşecek gibiydilerde ondan sordum'' dedim '' Hee adı Buğra Elif'in anlattığı kadarıyla onun kuzeni ve ileride buranın başına geçecekmiş.'' dedi ve gülmeye devam etti .

"CANSUUU!!!" diye cırladığımda dudaklarını birbirine bastırdı ve kıpkırmızı oldu onun o halini görünce bende gülmeye başladım. Bir süre öylece havadan sudan konuştuk sonra yemekhaneye gidecekken Semra teyze geldi ve "Oo kızlar erkencisiniz, hadi diğerlerinide uyandırında yemekhaneye inin." "Tamam Semra sultan" diyerek diğerlerini uyandırmaya koyulduk.

***

Yemekhanede otururken Bora yanımıza geldi ve dün gece hakkında  sorular sormaya başladı Cansu 'ne diyor lan bu'  bakışını atıyordu bense saçmalayabildiğim kadar saçmaladım sonra konuyu değiştirdik.

DUYGUSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin