1,5 Hafta Sonra...
Berfu KARATEPE...
Sonunda araba durduğunda Hande'ye döndüm. Mutluluktan dört köşe olmuş bir şekilde elbisesini çekiştiriyordu. Mavi çiçekli elbisesinin üzerine lüle saçlarıyla ve yüzünde ki sıcaklıkla parti için en hazır olanımız oydu. Gerçi herkes içeride bekliyordu ve onu buraya getirme görevini bana vermişlerdi. Ailesi kızlarının doğum gününü kutlamak için yirmi kişilik bir oteli bir kaç günlüğüne kiralamışlardı. Sadece ortak arkadaşlarımızın olduğu bu yerde biraz tatil yapacaktık. Kapıyı açmak için uzandığımda kolumda hafif bir sızı başlamıştı. Vurulmanın ardından on bir günü geride bırakmıştık.
Normalde tehlikeden dolayı buraya gelmek istememiştim. Ama Hande amcamı bir şekilde ikna etmiş ve her yerde korumaların olacağına söz vermişti. Bunun üzerine sabah apar topar beni kuaföre götürmüştü. Saçımı ve makyajımı yaptırmıştım. Zorla. O halinden mutlu ve memnunken ben ise üzerimde ki bu siyah elbise ile rahatsızdım. Saçım düz bir şekilde geride kalırken kenarlardan bir kaç tutamını arkada birleştirip doğal ve rastgele bir görüntü oluşmasını istemiştim. Dışarıya çıktığımda karşılaştığım yeşil ve sarı doğanın ardında kalan ağaç evler ister istemez gel bana diyordu. Hande de arabadan indiğinde birlikte önümüzde ki binaya doğru ilerlemeye başladık. Üst kat yani kafe olarak kullanılan bu yer üç günlüğüne boşaltılmıştı.
"Ay çok heyecanlıyım ya!" gülüp kolunu sıvazladım. "Ama bir sorun var." durup bana dönmesini bekledim. Hafifçe güldüğünde tahminde bulunmuştum bile. "Makyajın mı bozuldu hanım efendi?" başını salladı. Sanırım gitmeden önce lavaboya gitsek iyi olurdu. Bende üst kattakilere haber verirdim. Birlikte lavaboya girdiğimizde koşarak çantasını açtı ve makyajını tazelemek için derin bir nefes aldı. Bende lavaboya yaslanıp telefonumu elime aldım. Deniz'e mesaj attıktan sonra Hande konuşmaya başladı. "Umarım Seda da gelmiştir. Annemler ayarladı ya bilmiyorum. Okulda öyle podyuma çıkmak gibi giyinmek neymiş görsün." aslında bir bakıma haklıydı. Seda'yı ikimizde sevmezdik. Ama kız kuyruk gibi peşimizde dolanıp duruyordu. Hemde bizi sevmemesine rağmen! "Umarım. Artık çıkalım mı bizi bekliyorlar." rujuyla uğraşıp bana döndü. "Ay tamam!" hızla kapıya yöneldiğimizde üst kata çıkmak için sağa döndük.
Merdivenleri çıkmış çok kısa bir koridoru arkamızda bırakmıştık. Daha çok sarı ve hardal renklerinin hakim olduğunu kafeye tam şuan girmiştik. Konfetiler patlamış göz gözü görmüyordu. Herkes birden iyi ki doğdun şarkısını söylerken pasta gelmişti. Kimlerin olduğunu bile görememiştim. Pembe renklerinin hakim oldu iki katlı pastanın üzerinde ki mumları söndüren Hande'ye döndüm. "İyi doğdun. İyi ki varsın. Her ne olursa olsun hep yanında olacağım. Üzülürken ya da mutlu olurken, tavsiyeye ihtiyacın olduğunda ilk bana geleceksin. Aklına başka kimse gelmeyecek. Unutma seni senden bile iyi tanıyorum. Benim hiç kardeşim olmadı. Ama sen vardın. Sen benim kardeşimsin." gözlerimiz dolmuş herkes bizi dinlemişti. Uzanıp bana sarıldığında o sesi duymuştum. Seda buraya geliyordu. "Allah yardımcın olsun." ondan ayrılırken beni bırakma diye yalvarıyordu. "Ya hani yardıma ihtiyacım olduğunda yanımda olacaktın?" bir yandan Seda'ya bakarken konuştum. "Kızım Seda bu!" uzanıp bir öpücük kondurup bir kenara çekildim. Açık bir bar masasının üzerinde tatlı çeşitleri vardı. Sarmaşıkların, yeşil tabloların ve bolca rahat koltuğun hakim olduğu kafede üç duvar boydan boya camdı. Camlarım hemen dışında birbirleri ile bağlantılı kocaman bir balkon vardı ve balkonda da oturmak için alanlar. Çoğu kişi oraya çıkmıştı. Bende bir bardak soda alıp balkona çıktım. Korkuluklara doğru gidip onlara yaslandım. Kimler gelmiş diye bakarken gördüğüm manzara ile ağzımda ki sodayı dışarıya püskürtmüştüm. Bana bakan o gözlere rağmen kendime hakim olamamıştım. Birden öksürmeye başladığımda solumdan bir bardak suyla gelen Deniz'e döndüm. Suyumu içerken bir yandan da elimi kendime yelpaze olarak kullanıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece-ler
FantasyBiz birer hiç kimseyiz. Yıldız ya da ay değil, güneş ya da bulut? Hiç bir şeyiz. Sadece hayat için doğduk. Sadece acı çekmek için.