5

5 1 0
                                    

Aradan 2 hafta gecmisti, ne ben yazmistim ne de o bana yazmisti, onunla konusmadigim zamanlar kalbimde bir bosluk hissetmeye baslamistim, ya da bir huzursuzluk bilemiyorum.

Ona yazmka istiyordum ama beni hafife almasini da istemiyordum, tum bu dusuncelerin icerisindeyken isil hoca, yani namideger matematikcinin benim sesimi soylemesiyle irkildim

"aleynacim bu soruyu bize sen yapmak ister misin tatlim?"

"yok hocam, istemem"

"korkacak birsey yok canim, gel beraber cozeriz" isil hocayi seviyordum iyi kadindi ama fazla sorumluluk sahibiydi

En arka cam kenarindan ciktim ve yavas yavas tahtaya dogru ilerlemeye basladim, hocalarimin gozunde hep tembel ogrenci kalibini almis bi insandim, ama aslinda zekiydim, sadece gosteriyordum

Soruyu 2 dakikadan kisa bir surede cozdugumde hocanin saskinligini koruyamadigini gordum, cunku gercekten de dersleri dinlemez en arka sirada telefonla ugrasirdim, suan oldugu gibi.

"aleynacim ders cikisinda yanima gelir misin tatlim?"

"tabii hocam gelirim"

"soru icin tesekkurler, yerine gecebilirsin"

"saolun hocam"

Dedigim gibi hocalarimin gozunde hep tembel ogrenci yerini aldim, ama sinavlarim her zaman yuksekti, bu durumda kopya cektigim suphesini one suruyordu hatta bir kac hoca beni bos sinifa goturup ter temiz bir sirada basimda dikilerek sinav yapiyordu

Dersi derste anlayan tayfadanim sanirim, ama bir gariplik var

Ben derste dersi dinlemiyorum

pembe panterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin