MEDUSA ( GÜÇLÜ KADINLAR -3)

6

  Geç saatlerde eve döndüler. Tüm ışıklar kapalıydı .

  " Iki hafta daha işkence çekeceğiz."

 " Kendi adına konuş benim görevim çıkarsa giderim"

  " Ya abi benimde halletmem greken işlerim var. Kim beni kollayacak şimdi"

  " Tehlikeli bir şey yapma"

  " Merak etme sadece işlerimi genişleteceğim. Bir çok konu üzerine iş yapıyoruz. Burada bir otel satın alabilirim. Turizm üzerine çalışmalarımı genişleteceğim"

  " Hala alışamadım. Az önce otel satın almaktan bahsettin. Demek zenginlik böyle. Marketten süt alir gibi otel alacaksin"

 " Aynem abi. Sütu de fabrikasıyla beraber alıyorum ben "

  " Harbi mi "

 Elvan kahkaha attı. Uzun zamandır Hakandan başka kimseyle gülmemişti. Eve sessizce girdiler. Elvan kendi odasına giremezdi Yeliz ile beraber kalıyordu.

  " Benim odamda kal. Ben kıslaya gidecegim zaten yarın halletmem gereken islerim var."

  Selim onu bırakıp gittikten sonra Elvan onun odasına gitti. Odasına girdiği anda tanıdık parfüm kokusuyla karşılaştı. Hemen Selimin dolabından bir tişort ve spor şortu alıp giyindi saçlarını da açıp yataga uzandı. Iki hafta için bazı planlar yapmıştı. Ilk işi Murat olacaktı. Diğer kardesleri gibi o da annesini mutlu etmek için onun istediği işe girmişti. Acaba ben de onun istediği gibi olsam beni de sever  mi diye düsündü. Bu hafta hem ortalıkta görünmeli hem de islerini halletmeliydi. Yarın bir inşaat şirketi ile görüşmeye gidecekti. Otelle ilgili daha önceden onlarla konuşmuştu ve proje bekliyordu. Muratın odasından sesler gelince uyumaktan vazgeçip kalktı. Murat hıçkırarak ağlarken önündeki parçaladığı kağıtlara baktı. Bu kez yapacaklari proje onun için çok önemliydi. Terfi alabilir şirkette müdür olabilirdi. Tabi müdür projesini fazla uçuk bulup reddetmeseydi. Yarın projeler sunulacaktı ve Murat projesini parçalamıştı. Kapısı çalarken yüzünü temizledi .

 " Gel "

Elvan odaya girerken murat şaşkındı. Yıllardır görüşmemislerdi ve Elvan asla onun odasına gelmemisti. Kücüklükten beri onun asiliğini kıskanıyordu. Guzel yada zeki değildi yine de diğer kardeşlerinden iyiydi. Aralarında pek iletişim yoktu.

 " Ne var bu saatte"

 " Sen iyi misin"

Murat bu soruyu duymayi beklemiyordu. Annesi bile bir kez gelip iyi misin diye sormazdı.

" Iyiyim simdi çik isim var"

Elvan yerdeki kağitlara baktı.

 " Proje mi "

" Sacma bir şeydi zaten. Zaten sen ne anlarsin ki"

 Elvan muratın kendisine laf sokarken bir şeylerin hıncını alir gibi konuştuğunu fark etmisti. Annesi onlara iyi davranıyor olabilirdi ama diger kardeşlerine de psikolojik baski uyguluyordu. Elvan bir an Murata üzüldü.
 Murat gecip yatağına oturan kıza baktı.

" Ne yapıyorsun sen "

" Murat bana karsi neden bu kadar kabasin"

Murat bu soru karşısında afalladı. Elvanın gozlerindeki kırgınlıgı görebiliyordu. Bu kez gerçekten hatalıydı.

" Özür dilerim. Sadece bu proje benim icin önemliydi"

" Hiçbir iş senden önemli degil. Biraz dinlen kendine zaman tani "
  " Bu yarına yetişmeli"

" Isini seviyor musun"

 " Sen isini seviyormusun ? Sadece para kazaniyoruz iste"

 " Ben işimi seviyorum. Okudugum bölümden de pişman degilim"

 " Isletmeyi annemin istegiyle vermemis miydin"

" Ben hiç işletme okumadım. Arkeoloji mezunuyum"

  " Ne ? Nasil yani. Onca yil arkeoloji mi okudin"

 " Evet ve okurken cok mutluydum. "

  Elvan yırtık kagıtlari birleştirip projeyi incelerken Murat hala soktaydi. Elvan kağitlari birlestirip bakti. Proje inanilmazdi. Ustelik benzersizdi. Yapi olarak sağlam ve gorkemli olacak üstelik cevreye zarar vermeyecekti.

  " Bu proje harika "

   " proje degil o çöp. Anlamadigin çok belli"

  " Abicim beni fazla hafife alıyorsun. Onca zaman kendimi bircok konuda gelistirdim. Bence yarin bunu sun."

  Elvan onu odada birakıp selimin odasına gitti. Muratın projesi çok ilginçti . Daha iyisi olup olmayacağini merak ediyordu.

  Sonraki sabah erkenden hazırlanıp aldıklari eve gitti. Anahtarla girdiğinde Hakan bahcede spor yapıyordu.

 " Günaydın Elvan . "

" Günaydın ben gidip giyineyim de sana katılayim"

  Beraber bir saat spor yaptıktan sonra Elvan duş alip giyindi. Hakanda kahvaltı hazırlayıp giyinmisti. Elvan siyah pileli eteği siyah dantelli büstiyeri ve ceketi ile hem şık hem rahat olmuştu. Saçlarıni açık bırakmış zarif bir bileklik takmışti. Yüksek topuklu stilettolarını da giyindiğinde hazırdı. Kahvaltıdan sonra maskesini ve güneş gözlügünü taktı.

 " Elvan bu kadar yüksek topukluyla nasıl yürüyorsun"

  " Bir altmis olunca mecbur kalıyor insan"

  " Doğru sesini yükseklere ulaştıramıyorsundur sen simdi"

  " Evat özellile senin gibi iki metrelik kalaslara "

  " Bir doksan iki"

 Hakan arabanın kapısın açtı. Elvan bindikten sonra şoför koltuguna gecti.

 " Toplantıdan sonra takip edilmedigimizden emin ol kışlaya gideceğiz. Maskeyi çıkaracağim . Erken ifşa olmak istemem. "

 " Dügünden dört gün öncesinde basın toplantısı ayarladım. Burada açacağınız otelin haberini de bu toplantıda verebilirsin"

  " Tamam. Kışlada beklediğim kişi de gelecek"

    Inşaat şirketinin önünde durduklarında Elvan yeniden maskesini ve gözlügü taktı.

 " Bunlar nereden haber aldı simdi"

   Kapının önünde gazeteciler vardı. Belli ki Anka Keskinin buraya geleceği haberini almışlardı.