( Toygar Işıklı - Ben Ölürsem. )
-19 Kasım 1921/00.19-
Sevgili 24,
Tekrar merhaba. Nasılsın? Umarım iyisindir. Umarım sana orada güzel bakıyorlardır. Beni soracak olursan eğer iyi değilim. Gittiğinden beri iyi olmak nasıl bir duyguydu unuttum. Hayatıma devam etmek zorluyor beni. Günün bilmem kaçıncı kahvesini içiyorum. Evet, en acı olanlardan. Yanına bir dal yakmayı da ihmal etmiyorum. Sen çok seviyorsun diye resim çizmeye devam ediyorum. Birde yazı yazıyorum. Yeniden ve yeniden.
Biliyor musun? Odamızın her yeri tuvallerle kaplı. Raflar, masalar kitaplarla dolu. Heykeller koydum penceremizin önüne. Duvarları, en sevdiğin renklerle donattım. Bu senin hayalindi. Kocaman bir odayı sanatla donatmak. Sanki senden vasiyet kalmış gibi yükledim sırtıma hayallerini. Her günümü onlarla geçiriyorum. Bazen tek bir düşünceni bile unutacağım diye yüreğim ürküyor. Bu yüzdendir elimi hızlı tutuşum. Yarın nefes alacağım bile belirsizken isteklerini yapmak için yaşıyorum. Burada olsaydın eğer hayatımı sana bağladığım için azarlardın beni. Şimdi daha iyi anlıyorum azarlama sebebini.
Her zaman biliyordun, değil mi? Gideceğini, her şeyin son bulacağını biliyordun. Bundan mütevellitti azarlamaların. Bundan mütevellitti geceleri, uyuduğumu sanarken kulağıma fısıldadığın özürler. Güzel sevgilim... Neden kıydın bize? Neden yaptın? Neden söylemedin bana? Aklım, namütenahi düşüncelerle dolu 24. Beni bir savaşın ortasında, öyle savunmasız bıraktın ki ne aklımı ne de kalbimi kullanabilecek vaziyetteyim.
Bugün, önceki günlere nazaran daha berbat duygularım. Sakın ha yanlış anlama beni! Şikayetçi değilim yüreğimin hissettiklerinden. Senden gelecek her şey benim için manolyalar kadar latiftir, inan bana. Lakin Jeon, sensiz geçen bir yıldönümünün bana neler yaşattığını bilseydin, hak verirdin bu kadar berbatlaşmama.
Sonsuza dek gittiğin o günden beri acım hiç kesilmedi lakin bu gece daha derinden hissediyorum sancıları. Göğsümde, omuzlarımda, ellerimde, bileklerimde, boynumda... Dudaklarının değmiş olduğu her kesimimde, hissediyorum. Sızım sızım sızlıyor, sensizlikten kavruluyor tenim. Hissedemediği her dem, istediği olmamış bir çocuk gibi ağlamasına sebebiyet veriyor. Bu yaşanan duygular bağlıyor elimi kolumu. Sen bağlıyorsun. Bak, elimdeki bu güzel kadehi senin için kaldırıyorum sevgilim. Ettiğim duaların eşliğinde sunuyorum sana kendimi. Sensizlikte, senin için hazırlanıyorum.
Sen, sensizliği hiç tatmayacak olan sen! Duy beni, merhamet et bu aciz bedene. Tanrı'n sana inanır Jeon. Yalvarırım yakma artık canımı! Bu kutlu günde harabeye dönmeme engel ol, tüketme beni. Aşkına hep sadık kalmış bu eski püskü adama dayanma gücü ver. Varlığını çekme benden, yokluğunu daha fazla hissettirme.
-
Kısa lakin içime işleyen bir bölüm oldu. Umarım size de hissettirebilmişimdir duyguları. Daha güzel yazmayı deniyorum. Becerebiliyor muyum orası muamma.Bu kurgunun, mektuplar şeklinde ilerlediğini unutmayın.
Görüşleriniz benim için önemli. Yorum yapmaktan geri durmayın lütfen.
Ben Red, sevgiyle kalın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
24 - Taekook.
FanficSayın Albay 0024-Jeon Jungkook. Bu sana olan isyanımın son cümleleridir. Mektuplarımla geliyorum sana, yeniden. Sevgilerimle, Manolya'n.