The Last Bus (Son Otobüs)

MORNING

Alarm sesiyle uyanmıştı. Etraf cam kırıkları ve kan damlalarıydı. Ayağını bir bez parçasıyla sarıp ayağa kalktı. Etrafı toplamaya başladı. Babasının odasına gitti. Yatağında yoktu. Her zamanki gibi sevgilisiyledir diye düşünüp iç çekti. Annesi öldüğünden beri böyleydi. Steven -sözde baba- Narnia' yı ve Peet' i umursamıyordu. Merdivenlerden aşağı inip mutfağa girdi. Masanın üstünde duran süt şişesinin kapağını açıp kokladı. Yüzünü buruşturdu, süt bozulmuştu. Sütü döküp dolaba yöneldi. Dolabın üzerindeki annesinin fotoğrafına bir öpücük kondurdu. Süt şişesini ve haftasonu babasının aldığı mısır gevreğini çıkarttı. Peet' in en sevdiği kaseye mısır gevreğini koydu. Daha sonra sütü üzerine döküp masaya koydu. Dolaptan çıkarttığı portakal suyunuda çiçekli bardağa döküp masaya koydu. Peet' i uyandırmak için tekrar yukarı çıkmaya yöneldi.

-Peet hadi kalk sabah oldu. Evet akşam kırdım seni ama biz kardeşiz. Okula geç kalıcaksın Cloudy'nin kardeşi gelir şimdi.

Kapıyı açıp içeri girdi. Peet çoktan uyanmış üzerini giyinmiş yatağını toplamışı.

-Ah tatlım uyanmışsın.

Yanına yaklaşıp Peet' in yanağından öptü.

-Kabus gördüm. Sinirliydim, seni kırdım. Özür dilerim.

Peet kafasını sallayıp ellerini havaya kaldırdı. Ellerini çarpıp;
- Babamı uyandırayım bir şeyler yemeye ihtiyacım var.

-Steven yok. Uyandığımda yatağında değildi. Büyük ihtimalle erkenden o muhteşem sevgilisi Jennifer' la buluşmuştur.

'-Olabilir. ' dedi iç çekerek. Çantasını omzuna alıp aşağı indi. Mutfakta Narnia'nın hazıladığı gevreği iştahla yerken:

-Bazen benden bir şeylerin gizlendiğini düşünüyorum Narnia

Narnia böyle bir cümle beklemiyordu. Duraksadı tam dudaklarını kımıldatıcakken pencerenin tıklanması Narnia' yı kurtarmıştı. Gelen Cloudy'nin kız kardeşi Zia' ydı.

-Bekletmekten ödün vermiyorsun Peet!