THE SECRET

124 5 0
                                    

Patika yoldan düşünceli bir şekilde dönerken Mercedes C-180 siyah bir araba evin önünde durdu. Gelen büyük babası Garried'di Büyük babasına sarılmaya koştu. Tekerlekli sandalyeye oturan Garried'e yardım etti ve eve girdiler. Peet büyük babasına sarıldı. Parti çoktan dağılmıştı. Bir tek Narnia'nın dostları kalmıştı.

Greece:

-Saatlerdir neredesin Narnia ?

Androe:

-Seni görmek güzel Garried.

Cloudy:

-Moon seni aramaya gitti. Geldiğini haber vereyim.

Garried:

-Ahh Peet hala o koca kafan yerinde mi?

Narnia kardeşine sarıldı. ''Sorun yok Peet, her zamanki Garried''

Garried kızının ölümünden sonra akıl hastanesine yatırılmıştı. Steven'ın annesi Morgan'ın kızını öldürdüğünü düşünürdü. Sıradan bir ölüm değil, kafasını kestiğini söylerdi. Onun aklını kaçırdığını düşünüp Washington'da bir akıl hastenesine yatırdılar. İnanmamalarındaki en büyük sebep Morgan'ın eski bir rahibe olmasıydı. Kendini dinine adamış biri gelinini öldürecek kadar vicdansız olamazdı.

Los Angeles'ın tutucu bir kasabasında rahipler 12 yaşındaki kız çocuklarını kontrol edip zorla alırlardı. Çocukları manastıra kapatırlardı. Aileleri çocuklarının ne kadar götürülmesini istemese de bu dini bir zorunluluktu. Morgan da götürülen kızlar arasındaydı.

Manastırdan kaçma yolları aradı fakat bu imkansızdı. Yıllar sonra Morgan -ne kadar istemese de- rahibe olmuştu. Güzel, çekici bir kızdı. Taa ki rahip Robert'la kilisede karşılaşana dek. Robert her ayin sonrası şarabı fazla kaçırır sarhoş olurdu. Yine bir ayin sonrası Morgan'la yalnız kalmıştı. Sarhoş olan Rahip Robert nefsine hakim olamayıp Morgan'a tecavüz etti. Morgan bunun üzerine hamile kaldı. Bunu kimseye söyleyemezdi yoksa idam edilirdi. Başlarda bu bebeği istemese de sonradan tanrının armağanı olduğunu düşündüğü bebeği gizlice doğurmaya karar verdi. Morgan'ın karnı belli olmaya başlamıştı. Saklamaya çalışsa da diğer rahibeler bir şeyler seziyorlardı. Zamanla Morgan'ın çok yemesiyle ilgili olduğuna inandılar.

İşte o gün gelmişti. Steven doğacaktı. Kendini bağırmamak için tutsa da bu mümkün değildi. Rahibelerden biri duydu. Morgan'ın odasına girdi. Steven doğmuştu. Bu imkansızdı. Morgan, rahibeye yalvarmaya başladı. Bir işe yaramadı rahibe, başrahibe söylemişti. Morgan başrahibe her şeyi anlatmıştı. Başrahibe bebeğin hiçbir suçu olmadığını söyleyip Steven'ı kutsadı. Morgan Robert'ın cezalandırılmasını istedi. Baş rahibe klisenin itibarı için bunu reddetti.

Morgan artık kilisede duramazdı. Steven'ı alıp San Diego'ya yerleşti.

Steven büyümüştü. Yıllarca robert'ı öldürmek isteyen Morgan, Los Angeles'e geri döndü. Robert tam da bıraktığı yerdeydi. Kusursuz bir plan hazırladı. kiliseye girdi. Robert'ın ona dönmesini bekledi. Elinde satırla Robert'ı izliyordu. Robert tam çıkacağı sırada karşısında yıllar önce tecavüz ettiği Morgan'ı gördü.

-Morgan! S-senin burada ne işin var. kliseden ayrılmıştın.

-Kes sesini Robert. Mükemmel Rahip Robert..! Yaptığının bedelini ödeyeceksin.

-Neyden bahsettiğini anlamıyorum Morgan bir anlık bir şeydi. İnan yapmak istemezdim. Sorhoşt...

-Seni dinlemeyeceğim!

Morgan Robert'ın boynunu acımadan kesmişti. Kafasını alıp yukarıya çıktı. Klise çanına ulaşınca Robert'ın kafasını çana yerleştirdi. Sabah herkes rahibi ölü bulacaktı. Fakat kimse ölüm sebebini bilmeyecekti. Morgan tüm izleri yok etmişti. Morgan Steven'a babasının çok küçükken bir araba kazasında öldüğünü söylemişti.

Steven çok asil bir aileye mensup olan Mary ile evlendi.

Morgan tüm yaşadıklarını günlüğüne yazıyordu. Mary'nin babası Garried hep Morgan'dan şüphelenirdi bir gün fırsatını bulup o günlüğü okudu. Her şeyi biliyordu. Sonrası bir katilin çocuğuyla evlendirdiği kızı Mary...

Morgan'ın katil oluşu aslında bu kadar değildi. Narnia 5-6 yaşlarındaydı. Morgan Narnia'yı alıp kasabadaki panayıra götürdü. Onu çok mutlu ediyordu. Mary ve Steven çalışırken Narnia'ya o bakıyordu. Panayırda Morgan'ın dikkatini bir şey çekmişti. Fotoğraf kulübesinin önünden geçerken, fotoğraf makinasından çıkan fotoğraflarda Mary vardı. Üstelik bir adamla çok yakındı. İnanamıyordu. o fotoğraflarda Mary, Steven'ı aldatıyordu.Sarıldığı, kokladığı, öpüştüğü fotoğraflar... Narnia'ya belli etmiyordu. O eskide kaldığını sandığı intikam duygusu geri gelmişti sanki. Derin bir nefes aldı. Bunun bedelini Mary ödemeliydi!

-Alo?

-Mary, tatlım? Bugün bana gelmeye ne dersin bir şeyler içer sohbet ederiz.

-Ahh Morgan çok yorgunum, ertelesek olmaz mı? Üstelik Peet durmuyor. Bakıcıya bırakmam gerekir. Çalıştığım için görüşem...

-Bu yaşlı büyükanneyi kırma lütfen.

-Pekala.

Morgan için her şey hazırdı. Onun da kafasını kesicekti. İlk değildi daha kolay olacaktı.

-Tanrı aşkına Mary Çok iyi görünüyorsun! İçeri gel.

-Süprizzz! Büyükannee...

-Narnia'yı da görmek isteyeceğini düşündüm.

-Ve Beni!

Garried da gelmişti.

Kahvelerini içip sohbet ettiler. Morgan sinirleniyordu. Artık bir sorun çıkmamalıydı.

Garried'ın telefonu çaldı ve gitmesi gerektiğini söyledi. Narnia da onunla gitmek isteyince beraber çıktılar. Garried anahtarlarını unuttuğunu fark edince geri döndü. Morgan Garried'i gitti sanıp işe koyuldu. Arkadan gizlice yaklaştığı Mary'nin boynunu bir çırpıda kesmişti. Mary'nin boynundaki kolye sert bir şekilde yere düştü. Garried tüm olayları izliyordu. Bu nasıl olabilirdi. Bir kadın nasıl olurda gelinini böyle katlederdi. Narnia Garried'e yaklaşınca Garried hemen Narnia'yı alıp oradan uzaklaştı. Ne yapacağını bilmiyordu. Polise gidip her şeyi anlattı.Polis Morgan'ın evine gittiğinde her şey için çok geçti. Hiçbir iz yoktu. Morgan, Mary'e telefon geldiğini ve acilen çıkdığını söyledi. Bir hafta sonunda Mary'i aramaları sonuç vermişti. Mary Adanwen'in -malum adam- evinden çıkmıştı. Bir iş gezisi sonrası Adalwen evine geldiğinde yerde kanlar içinde Mary'i görmüştü. Sevdiği kadın öldürülmüştü. Polisi aradı. Bu çözümden öte suçu olmuştu. Steven'ın ''Mary'ı ondan başkası öldüremez'' iddiaları ve evinde bulunması, Adalwen'in hapise atılmasına sebep oldu.

Garried Morgan'a bildiğini hiçbir zaman belli etmemişti yoksa Morgan onu da öldürürdü. Morgan'ın evinden aldığı kolyeyi Narnia'ya annesinden kalan tek hediye olarak verdi. Narnia her şeye daha küçük bir çocukken şahit olmuştu fakat annesini kimin öldürdüğünü hiçbir zaman öğrenememişti. Ve daha çoğu şeyi... Peet henüz 1 yaşındaydı. Olaylardan habersizdi. Annesinin kendi doğumunda öldüğünü ilerleyen yaşlarında öğrenecekti. Asıl gerçeği ise...

Garried olayı hep ortaya çıkarmaya çalıştı ama bunu başaramadı. Üstüne yetmezmiş gibi deli damgası yedi. Sonrası; beyaz gömlek,boş oda, ilaçlar...

...

Okuduğunuz için teşekkür ederiz :) Bu bölüm bir hayli uzundu farkındayız :D Özellikle bizim için çünkü yayınlamakta bazı problemler yaşayınca bir kaç kez yazmak zorunda kaldık :D Hatta daha ötesi bu kurgu psikolojimizin bozulmasına bile sebep oldu :D Biz bu kadar ciddi kişiler değildik, ne oldu bize? :D -BAT

The Last Bus (Son Otobüs)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin