please, come back

810 104 64
                                    

kıçınız rahat dursun

jungwon
sunghoon

yazdın mı sunoo'ya?

sunghoon
henüz değil

ne yazacağımı planlıyorum

çok uzun zaman oldu...

jay
evet

bu yuzden onu bırakmalısın

sunghoon
jay...

jay
hayir hoon

bir kez olsun beni dinle

bir kez olsun kendi bildiğini okuma

sana o gün de söyledim

o gün de dinlemedin

ve neler olduğunu çok iyi biliyorsun

jake
jay üstüne gitme

sunghoon
ne

hangi gün

jay
boş ver

kafam karıştı benim

jake
sunghoon

çok istiyorsan yaz

ama cevap vereceğini sanmıyorum

sunghoon
verecek

inanıyorum

sunoo'm

selam

sana yazmamı istemediğini biliyorum

özür dilerim

dayanamıyorum

sensiz yapamıyorum

çok özledim seni

kokunu özledim

dokunuşunu özledim

sesini özledim

yüzünü özledim

yüzünü bile göstermiyorsun bana

o güzel yüzün...

cehennem gibi hayatım seni göremediğim için

sunoo ben değiştim

yemin ederim değiştim ben

sana zarar verecek biri değilim artık

lütfen geri dön

•••

"Ben olsam çoktan kıçına tekmeyi basmıştım." Sunoo'nun ani çıkışına güldü Sunghoon. İzledikleri dizinin ana çiftinden bahsediyordu.

"Niye gülüyorsun ya? Gayet haklıyım. Neler yaptı kıza! Hâlâ seni seviyorum, diyor. Aptalsın kızım sen, aptal!" Sunghoon'un kahkahası artarken kucağındaki Sunoo'ya iyice sarıldı. "Bayılıyorum her şeyi bu kadar dolu yaşamana." Sunoo da gülerek sevgilisinin sarılmasına karşılık verdi. "Haklıyım ama. Değil mi?" Başını salladı Sunghoon. "Haklısın bebeğim." Sunoo'nun yüzünde gururla karışık sevinç gülümsemesi belirdi.

Sunghoon elini önlerindeki cips tabağına attığında tabağın boş olduğunu farketti. Nazikçe sevgilisini kucağından kaldırıp mutfağa, diğer cips paketini almaya, gitti. Paketi sonunda bulup salona döndüğünde Sunoo'nun diziyi durdurmuş onu beklediğini gördü. "Durdurmana gerek yoktu. Senin için izliyorum zaten." Sunoo omuz silkti. "Bir süre durabilir." Sunghoon, Sunoo'nun ne dediğine pek anlam veremese de üstelemedi. Elindeki paketi tabağa boşalttıktan sonra geri yerine oturdu. O oturduğunda ise Sunoo tekrar kucağındaki yerini almıştı. Ama bu sefer televizyona değil Sunghoon'a dönüktü.

Sunghoon şaşkınlığını gizlemedi. Bu şu an beklemediği bir hareketti. Gülerek sordu. "Ne yapıyorsun?" Sunoo ellerini sevgilisinin ensesindeki saçlarda gezdirdi. "Sıkıldım." Sunghoon anlamamazlıktan geldi. "Yani?" Sunoo bir tık sinirlenmişti. "Boş versene." Sunghoon'un kucağından kalkıp yandaki koltuğa oturdu ve diziyi başlattı. Sunghoon gülerek oturduğu yerden kalkıp Sunoo'nun yanına gitti. Karşısına oturup gülümsedi ve sevgilisine küçük bir öpücük verdi. Daha sonra bir tane daha, ve bir tane daha. En son dayanamayıp öpücüğü derinleştiren Sunoo olmuştu. Onu sanki daha önce hiç öpmemiş gibi öpüyordu. Daha önce hiç tatmamış gibi tadıyordu dudaklarını.

İsterseniz toksik diyin, isterseniz fazla yapışkan ama böyleydi onların ilişkisi. Birbirlerine küsseler bile, diğerinin en ufak bir dokunuşunda erir ve affederlerdi.

"Daha önce başka birinin sana dokunduğunu, dudaklarının tadını aldığını düşününce kafayı yiyorum!"

-------------------
bi tik kisa oldu ama nys

i swear, i've changed || sunsun ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin