Ömrüm burada geçmişti.Burada doğmuştum her bebek gibi..Annemi burada kaybettim..Babamı bu koridorlarda hıçkıra hıçkıra ağlarken gördüm..
Yine buradayım.. Bu hastanede birçok anım var.Unutmaya çalıştığım genellikle unutamadığım.."O nasıl?"
"Daha iyi,peki ya sen?"
"İyiyim. Uzun zaman oldu."
"Evet, 5 ay."
"Özlemişim burayı."Minik bir gülümseme,ve sessizlik. Çoğu zaman babamla sessiz kalmayı tercih ederiz. Örneğin hiç erkek erkeğe birşey hakkında konuşmadık yada hiç bir kız arkadaşımla tanışmadı. Gerçi eğer bir gün olursa tanıştırayı isterim.
Annem olsa çok sevinirdi yani umarım.."Günaydın albay."
Bana albay diye hitap eden kişi Cem'den başkası olamaz. Aslına bakarsaniz bana düzgün bir hitap ile seslenen tek kişi Cem. Genellikle "ezik,çöp torbası,köpek yavrusu" şeklinde çağırır beni okulun çok sevilen (!) öğrencileri. Yani benim deyimimle burunları kalkık pahalı parfüm kokan zengin züppeler."Günaydın Cem." diye cevap verdim aklımdan kuruntuları uzaklaştıracak.
"Evet Kaan bey, bugün ne yapıyoruz?"
"Hiç havamda değilim.." dedim yarım ağızla.
Verdiği cevaba odaklanmak üzereydim ki "Eyşah "... Okulun en güzel kızı.. İsmi beynimde yankılandı. Cem beni dürtene kadar gözümü alamadım koyu yeşil gözlerinden.Yanımdan öyle güzel geçti ki arkada bıraktığı sigara kokusu utandı..."Albay? İyi misin ??" Cem'in sesi ile irkildim.
"Şey,evet. Neden iyi olmayayım? "
"Trans'a geçtin sandım."
"Ee bugün ne yapıyoruz??"Bir dilek diledim o an,son bir dilek..