Prologue

1K 93 123
                                    

Lütfen yorum yapın, çok mutlu olurum

Bu kurgu hakkında çok güzel planlarım var, umarım istediğim gibi gider

*Daddy İssues, bazı yetişkin içerikler, küfür, argo, homofobi, şiddet bulunacaktır*

Her türlü şeye açık olmanız en iyisi olur..

İyi Okumalar..

***

Rahatsız sırada blok ders yaptıkları için iki ders saati boyunca oturmuştu ve ilgiyle tahtaya notlar yazan öğretmeni dinliyordu. Bir eli çenesinin hemen altındaydı ve başı ona yaslıydı, bir bacağını diğer bacağının üzerine atmış bir vaziyette oturuyordu. Arada önünde ki defterine notlar alıyordu ve tekrar dikkatini tahtaya veriyordu.

Önüne hızla düşen kağıt parçasıyla ufak bir irkilme yaşasa bile bunlara alışkındı, bıkkın bir yüz ifadesiyle önünde ki kağıdı açıp içini okuduğunda yüzü her zaman ki gibi donuktu, tepkisizce gözlerini devirdi. 

'Saati ne kadar demiştin?'

Bu kağıdın nereden geldiğini çok iyi biliyordu, öğretmen hala tahtaya yazıları yazarken sakince arkasını döndü ve kağıdı tek eliyle buruşturup hemen iki sıra arkasında ki sırıtarak bakan çocuğa ufak bir gülümseme ile cevap verdi.

"Senin ödeyemeyeceğin kadar çok"

Ardından elinde ki kağıdı yüzüne fırlatıp önüne dönmüştü, bunlara alışkındı. Hele ki Dongmin'den gelen bu tarz kağıtlara fazla alışıktı, asla bıkmıyordu. Sinirle eline kalemi tekrar alıp yazıları yazmaya devam etti. Sinirden elleri titriyordu ancak sakinleşmeye ihtiyacı vardı. Bu yüzden diğer dersleri beden eğitimi olduğundan öğretmenden izin alıp okulun büyük dans odasına gitmeliydi. Ancak öyle rahatlayabilirdi..

Zil çaldığında sırasının üzerinde ki su şişesinden bir kaç duyum alırken öğretmen çoktan çıkmıştı çoğu öğrenci gibi sınıftan. Gözleri tek bir noktaya bakarken sırasının üzerine sertçe koyulan iki el ile dikkati oraya döndü. İçtiği suyu asla yarım bırakmayıp devam etti ve sonunda yeterli olduğunu düşündüğünde şişeyi yavaş bir hareketle çekti ve dolgun dudaklarında kalan suyu diliyle yok etti. 

Bu sırada onun dudaklarına kayan gözler ile içinden güldü, bu çocuk hep böyle olmak zorunda mıydı?

"Ödeyemeyeceğim kadar çok öyle mi?"

Dilini yanağının içinde hırsla çeviren kendinden oldukça kalıplı gözüken çocuğa baktı ve dudakları düz bir çizgi halini alırken kaşlarını çattı ve umutsuzca başını salladı. 'Maalesef' der gibi. Asla öyle olmadığı halde..

"Merak etme karşılayabilirim güzelim"

Tek eli hala sıra üzerindeyken diğer elini okul pantolonunun cebine koydu ve yan bir gülüş sundu. Hyunjin sinirini görmezden gelerek tekrar gülümsedi. Biraz eğildiğinde gözlerinde ki bakışlar tekrar donuklaşmıştı.

"Peki ya benim seni isteyip istemediğimi düşündün mü?"

"Hadi ama! Ben öğretmen değilim ki karşılığında iyi not vereyim. Para sunuyorum işte, senin de istediğin bu değil mi?"

Dongmin yüzünde ki sırıtışı asla değişmeden sarışın çocuğun üzerine biraz daha eğilip konuştuğunda Hyunjin tiksindiğini hissetti, midesinin bulanması cabasıydı.

"Haklısın. Tabi beni tatmin edebileceğini düşünmüş olman biraz komik oldu. Tekrar denemeni tavsiye etmem"

Sırayı yavaş bir ritimle ittirip kalktı ve yüzünde ki gülümsemesi silinmezken karşısında donmuş bir vaziyette burnundan soluyan çocuğun omzuna koydu elini.

mask | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin