Yorum yapıyonuz haberiniz olsun
Kontrol etmedim
İyi Okumalar..
***
"Neden söylenenleri sineye çekiyorsun? Canının yandığına eminim. Sen öyle biri değilsin Hyunjin"Okulda sürekli yanımdan ayrılmayan Minho ile insanların bakışları artmıştı.
Sınıfımın önünde çıkmamı bekliyor, benim için sevdiğim içecekten alıyor ve evlerimiz ters yönde bile olsa evimin biraz uzağına kadar benimle geliyordu. Bunlar yaptıklarının sadece bir kaçıydı. İnsanların dilinde bir sürü şey dolanıyordu.'Yeni gelen çocuğu da kaptı sürtük' az önce yanımızdan fısıldadıklarını sanarak geçen iki kızın cümlesiydi. Tabi amaçlarının fısıldamak değil, bizzat benim duymam için olduğunu biliyordum.
Yediremiyorlardı. Minho'nun ilk günden beri yanımda oluşunu kendilerine yediremiyorlardı, beni hor görüyorlardı ancak Minho'yu gördükleri yerde bambaşka oluyorlardı.
Biz yan yana yürürken bana öldürecek gibi, iğrenti ile bakarlarken, yüz ifadelerinin değişmesi için Minho'yu görmeleri yeterliydi."Neden karşı çıkmıyorsun Hyunjin?"
Şimdiyse yemekhanede olmamızdan kaynaklı insanların gözleri hala üzerimizdeydi ve bu midemin bulanmasını, ellerimin terlemesini sağlıyordu. Rahatsız hissediyordum.
Başım eğikti ve asla durmadan salladığım bacağıma bakıyordum.Minho'nun yönelttiği soru ile güldüm hafifçe. Keyifsiz bir gülüştü bu.
"Belki de dedikleri gibiyimdir, hm?"
Yutkunurken baktım gözlerine, başını iki yana salladı ve masada biraz daha benden tarafa eğilerek konuştu.
"Öyle olmadığını sende, benden biliyoruz. Artık buna razı gelme, çabala biraz lütfen"
"Çabalamadığımı kim söyledi Minho?"
Sesim sertti, belki her şeyi söyleyebilirdi ama bunu asla. Çünkü savaşmadan kaybetmedim ben. Tüm benliğimi ortaya koyarak savaştım ama her taraftan, herkesten darbe alarak güçsüzleştim.
"Tek başıma savaştım ben, herkes yaralarken tek başımaydım. Kimse inanmadı bana, puştun biri yüzünden bu bataklığın içindeyim b-"
Sinirle ağzımdan kaçırdığım şey ile aniden sustum, Minho ise kaşlarını çatmış bakıyordu bana.
"O ne demek? Kimin yüzünden?"
"Gitmem gerek benim"
Masaya bıraktığım çantamı alarak hızla kalktım masadan ama uzaklaşamadan tuttu Minho kolumdan. Lanet gözlerim hemen dolmaya başlamıştı.
"Hyunjin kimin yüzünden? Kim ne yaptı sana? Söyle"
"Minho lütfen"
Kolumu çekmeye çalıştım güçsüzce, yüzüne yalvarırcasına bakıyordum. Onun ise gözlerinden alev çıkacaktı neredeyse.
Neden bu kadar üzerime düşüyor ki? Beni ne kadar tanıyor ki bu kadar güveniyor, inanıyor? Kimse inanmazken niye o inanıyor?"Hyunjin o piç ne yaptı sana?"
Aklına gelen kişinin Jeongin olduğunu anladığımda başımı iki yana salladım.
"O değil inan bana, sadece şimdi bırak gideyim lütfen. Söz veriyorum sonra anlatacağım her şeyi"
Peki ben? Neden ona güveniyorum bu kadar? Hayatımın tümüyle etkileyen olayı bile anlatmaya hazırdım.
