"Kaçırılış"

19 3 0
                                    

Gözlerimi açtığımda etrafımda çember olan bir grup gördüm. Nerdeydim ben?

    Ne olduğunu anlamak için hareketlendiğimde bir sandalyeye sıkı bir şekilde bağlandığımı fark ettim.Rahatsızca bağlandığım sandalyemde kıpırdandım ve bağırmaya başladım

"NE OLUYOR BURADA!?"

Mattheo: "Prenses uyanmış bakıyorum da"

Birden aklıma ne olduğu geldi.En son kapıyı açtığımda Theo'yu görmüş ve sonrasında bayılmıştım.

"ÇÖZÜN BENİ!"

"Sana sorduğumuz sorulara cevap ver gerisine biz bakarız" dedi Tom. Ne soracağını bilsemde bilmemezlikten gelerek ona bakmaya başladım.

"Bizimde melez olduğumuzu nerden biliyorsun?" diyerek sorusunu yönelttiğinde kendimi toparladım ve cevap verdim.

"Zihin okuyabiliyorum"

Şimdi tek kaşını havaya kaldırmış sözlerimin doğruluğunu tartıyordu.

"Hogwarts'a neden geç geldin" "Kimse sonradan buraya gelmez" sesin sahibine baktığımda konuşanın Orion Black olduğunu fark ettim.Sorusunun cevabını umursamıyormuş gibi gözüksede içten içe merak ettiğini fark edebiliyordum.

"Bir iftira yüzünden İlvermony'den atıldım ve buraya geldim" dedim olayları detaylandırmak istemediğimden.

"Ne gibi bir iftira?" diye sordu Mattheo.

"Okulda biri öldürüldü ve..." duraksadım ve bu sorgunun bitmesini hemen istediğimden devam ettim. "Büyü benim asamdan yapıldığı için suç bana kaldı."

Bu sorgu olayından sıkıldığımı hissettim.Bana bakan yüzlere tek tek detaylıca baktım. Sessizce bir büyü fısıldadım ve beni sandalyeye bağlayan ipler birden çözüldü. Asasız büyü yapabilmek benim için normalken diğerleri hayretle bakıyordu.

 Draco: "S- Sen nasıl yaptın?

Ona gülümseyerek baktım az önce ben sandalyede savunmasız bağlıyken bana küçümseyen bakışlar atan Draco şimdi yaptığım şeye şaşırmış gibi duruyordu.

Tom'a baktım. Diğerlerinin aksine onun yüzünde bir mimik oynamamıştı.

Oturduğum sandalyeden hızlıca kalkarak zorla sokulduğum odanın kapısına doğru hızlıca ilerledim,kapıyı açıp çıktım. Arkamdan bir hareketlilik olduğunu fark ettiğimde tekrar bir büyü fısıldayarak hepsinin 10 saniyelik hareketsiz kalmasını sağladım.

Koridorlardan sessizce odama ilerledim yasak saati olduğundan kimseye görünmemeye çalışarak odama geldim. Saate baktığımda 5' olmak üzereydi. Hala uykusuz olduğumdan kendimi yatağa fırlattım ve 2. kez uykuma geçiş yaptım.

    Sabah kalktığımda derse geç kaldığımı fark ettim. Pansy çoktan gitmişti. Sessizce bir küfür savurdum ve kendimi yataktan aşağı attım. Nasıl yaptım bilmiyorum ama 5 dakika sonra çoktan hazırlanmış dersin olduğu dersliğe doğru koşuyordum.

  Kapıdan koşarak içeri girdiğimde prof Slughorn ve diğer öğrencilerin bakışlarıyla karşılaştım. Hızlıca özür dileyerek oturmaya yeltendim. Tek boş yerin Mattheo ve Tom'un ortası olduğunu fark ettiğimde ne yapacağımı bilemedim.

  Kararsızlıkla yerime oturdum ve malzemeleri çıkardım. 

"Başka yere git"

Konuşan Tom'du

"Merak etme ben de buraya oturmaya meraklı değilim Görmüyor musun başka yer yok"

Sesimizi duyan Slughorn sitemle seslendi. "Bayan Glory sessiz olun"

Öfkeli gözlerle Pansy'e baktım. Neden kaldırmamıştı sabah beni? Pansy' e bakmamla gözlerini benden kaçırdı. Bende tepkimi belirtmek istercesine gözlerimi devirdim. 

Hufflepuff'larla olan ortak iksir dersinde uygulamalı olarak iksir yapacaktık.

" Çocuklar şimdi çok özlü iksir yapımı için kendi aranızda ikili gruplar oluşturun. Yapma süreniz 45 dakika"

Partnerimi seçmek için etrafıma göz gezdiriken partnerim beni seçti.

"Rose gel de beraber hazırlayalım "

Bana seslenen Cedric ' e baktım. Başımı onaylarcasına sallayıp yanına geçmek için ayağa kalkarken kolumdan birinin sertçe  tutmasıyla durdum.

"Hey bıraksana" dedim beni tutan Mattheo' ya bakarak.

Onun yerine ikizi Tom konuştu. "O bir Hufflepuff onunla iksir hazırlayamazsın"

Ona cevap vermek yerine eliyle kolumu tutan Mattheo'ya döndüm elini nazikçe kolumdan çekip sertçe bıraktım ve Cedric 'in yanına geçtim.

"Selam Hadi iksirin yapımına başlayalım" diye  konuştu Cedric .

"Peki" diyerek bana gülümseyen yüzüne gülerek karşılık verdim. 45 dakikada yapmamız gereken iksiri hem gülerek hemde konuşarak 20 dakikada bitirdik. 

"Prof Slughorn iksirimiz bitti" diyerek seslendim.İlk biz bitirmiştik. Slughorn hayretle yanımıza geldi. "Bu kadar kısa sürede mi?" dedikten sonra iksirimiz kontrol etti. 

"Çocuklar gerçekten çok güzel ve hızlı yaptınız tebrikler. SLYTHERİN VE HUFFLEPUFF 'A 30 PUAN!" "Nasıl bu kadar hızlı bitirdiniz?" 

"Partnerim iyiydi profesör" dedi Cedric bana göz kırparak. 

"Peki çıkabilirsiniz" 

Ben malzemeleri toplarken gözüme birden Riddle'lar takıldı öfkeyle bana doğru bakıyolardı. Ne var der gibi tek kaşımı havaya kaldırdım ve sınıftan Cedric'le çıktım. Onunla biraz konuşup Sly ortak salonuna gittim.

Ortak salona geldiğimde çoğu Slytherin öğrencisinin orda olduğunu fark ettim. Saate baktım. Cedric'le konuşmak tahmin ettiğimden fazla sürmüştü. Ortak salondaki koltuğa oturup telefonumla oyalandım.

 Yanıma benim boylarımda  dışarıdan baksam asla Slytherin olmayacağını düşündüğüm bır kız oturdu. "Merhaba ben Hayley Quentin" 

Görür görmez kanım kaynamıştı bu kıza  "Bende Rose Glory tanıştığıma memnun oldum" 

Kızla yarım saat kadar konuştuk gerçekten tatlı bir kızdı. Konuşmanın sonlarına doğru bana yarın akşam burda sadece Slytherin olanların katılabileceği bir parti olacağından bahsetti.

"Sende gelir misin?

Biraz düşündüm ve başımı olumsuz anlamda salladım "Benlik değil"

Beni ne kadar ikna etmeye çalışsa da başaramadı. Ona iyi geceler dileyip zıbarmak için ortak salondan çıktım . Kendi odama geçmek için koridorda ilerken birinin yolumu kesmesiyle durdum.





TAM 688 KELİME. AFFERRRİM BANA :)




*Sessiz*  (T.M.R)Where stories live. Discover now